Gökhan KURUÇELİK

Gökhan KURUÇELİK

HACAMAT-1

HACAMAT MEVSİMİNE GİRERKEN–1

 

Hacamat her hangi bir hastalıktan kurtulma veya mevcut sağlığı muhafaza etmek, sağlığı korumak için vücudun belli merkezlerinden kan alma ile gerçekleşen bir tedavi yöntemidir.

Yukarıda tanımını verdiğimiz hacamat yöntemi, aslında her hangi bir mevsim ile sınırlanamayacak kadar fonksiyonel bir tedavi yöntemidir. Peygamber Efendimizin (sas) “Sıcağın şiddeti üzerine hacamat ile istiane ediniz. Zira kan yoğunlaşır da adamı hasta eder, hatta öldürür.” hadis-i şeriflerinde geçen yaz başı yapılan hacamat, o mevsimde insanların karşılaşacağı hastalıkları önleme açısından dile getirilmiş bir zaman dilimidir. Burada işaret edilen hususa, kanın beyne hücumu yani ani yüksek tansiyon ile oluşan beyin kanamaları riskini önleme noktasından bakmak gerekir. Bu hadis-i şerife benzer farklı zamanlarda, farklı konular ve hastalıklar için söylenmiş, birçok kaynakça doğrulanmış çok farklı mevsimleri işaret eden hadisler vardır. “Sizin tedavi olduğunuz şeylerden en hayırlısı hacamattır” hadisinde olduğu gibi belli bir zaman dilimi değil, yıl boyu yapılabilecek bir tedavi yöntemi işaret edilmektedir. Kısaca hacamat için belli bir mevsim yoktur. Hacamat yılın 12 ayı yapılabilen komplike bir yöntemdir. Hacamat hafta günlerinin pazartesi, salı, perşembe, pazar günlerinde yapılır. Bu günlerin, kameri ayın 15-17-19-21’inci günlerine isabet ettirilmesi alınacak fayda bakımından daha da önemlidir.

 Bu yazı ile çok yalın ve anlaşılabilir, kafalarda hacamattan dolayı oluşan soruları bütünüyle dağıtmak istiyorum. Onun için bu yazıyı bir yazı dizisi şeklinde yazacağım…

Hacamat, ülkemizde Sağlık Bakanlığı’nca tanınmayan, kabul görmeyen onlarca tedavi yönteminden biri olmakla beraber, Sevgili Peygamberimizin onlarca hadisine mazhar olmuş, geçerliliği uzakdoğu ülkelerince yıllardır kabul edilen, bizim ülkemiz dışında birçok ülkede üniversite düzeyinde okutulan en eski (5000 yıllık) tedavi yöntemlerinin başında gelir. Ülkemizde kabul görmemiş demekle, son yıllardaki eczacı firmaların baskı ve yönlendirmesiyle silinmeye çalışılmış, fakat geçmişimizde; gerek Osmanlı tıbbında gerekse Anadolu hekimliğinde birçok hastalığın tedavisinde ve hastalıklardan korunmada kullanıldığı için bu topraklardan hacamatın silinme süreci gerçekleşememiştir. Ortodoks tıbbına yenik düşmemiştir.

 Hacamat öyle etkili bir tedavi yöntemidir ki, hacamatla beraber insanda iki boyutlu bir tedavi şekli gerçekleşmektedir. Bu onu istisna yapan özelliktir. Bu iki boyut ruh ve fiziki bedendir. Bu özellikten dolayı hacamat, hem insanın ruhunu hem de fiziki bedenini tedavi edebilen tek yöntemdir diyebiliriz.

Ruhi bedene etkisini açıklayacak olursak…

Kâinatta insanî âlemin dışında başka boyutta varlıkların yaşadığı ve faaliyet içerisinde olduğu hali bize Allah (cc) tarafından gönderilen Kur’an-ı Kerim’de bildirilmiştir. “Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım” (Zariyat Suresi, 56. Ayet). İnsanlar bu ve buna benzer varlıkların negatif etkilerinden korunabilmeleri ve hayatlarında bu tür ışıksal varlıkların etkisi ile görebilecekleri zararları görmemeleri için yapabileceği en önemli şey yine Kur’an-ı Kerim’de bize bildirilmiştir. “Kim, Rahman’ı anmaktan yüz çevirirse, biz ona şeytanı musallat ederiz. Artık o ona arkadaştır” (Zuhruf Suresi, 36)  ayet-i kerimesinde belirtildiği gibi insanı muhafaza edecek en önemli şey Rabbimizin güzel ismini zikretmektir. Bu zamanın şartlarını düşünürsek çok az insanın bu reçeteye göre ilaç aldığını, kendini bu tür istilaların işgalinden koruduğunu varsayabiliriz. Dolayısıyla toplumun geneli, manevi bir boşluğun içerisinde ruhi/manevi bağışıklık sisteminin düşük seyrettiği bir durumda yaşamakta, bu tür saldırılara mazur kalmakta, bunların farkında bile olmamaktadır. Bundan dolayıdır ki; sebebi belli olmayan psikolojik çöküntüler, intiharlar, depresyonlar ve halüsinasyonlar ile karşılaşılmaktadır. Bunun adı gözle görülmeyen varlıksal istiladır.

Bu durumu tespit… Kur’an-ı Kerim’de şifa ayeti olarak geçen Fatiha Suresi… En yakınında olan bir insana dönerek sessizce okuyup üflemeye başladığın anda, aşırı esnediğini ve gözünden esnemekten yaş geldiğini fark edeceksin, işte bu durum; karşındaki ve kendinde bulunan ışıksı görünmeyen varlıkların sizi geçici bir süreliğine terk ettiğini göstermektedir yani evlerinin dışına çıktığını. Bunu hemen deneyebilirsiniz (manevi dünyası zengin insanlar bu durumun dışındadır).

Ayrıca insan bu negatif duruma kendisi sebep olduğu gibi başka insanların kanalı ile de yakalanabilir. Sihir ve büyüden bahsediyoruz… Art niyetli haset, kem gözlü, lanetli insanların başvurduğu, karşısındaki insana bir zarar vermek veya ona istemediği bir şeyleri yaptırmak için başvurduğu bir yöntem. Bu durumda da kişi yoğun bir varlık saldırısına maruz kalmaktadır. Bu ve buna benzer oluşumlar sonucu insanın kontrol mekanizması zarar görerek şuurî güç kaybı ile ruhî sıkıştırmalar yaşamaktadır.

 Bu da bir hastalık halidir ki bizim toplumumuzda bu ve benzeri şeyleri (muska, büyü, sihir) cahilce yapanlar oldukça fazladır.

Evet, bu açıklamalardan sonra asıl konumuza gelirsek, Peygamber Efendimiz “Şeytan kan damarlarınızda dolaşır” buyurmuş, kendisi de Buhari ve Müslim’in sahihlerinde Hz. Ayşe annemizden sabit olduğuna göre şöyle demişti:

“Resulullah (sas) büyülenmişti. Kadınlarıyla cinsel ilişkide bulunmadığı halde bulunduğunu sanırdı.” (Tıbb-ı Nebevi). Hadisi rivayet edenlerden Süfyan demiştir ki; “Büyünün en şiddetlisi büyülenen kimsenin bu duruma girmesidir.” Tıbb-ı Nebevi’ye göre Peygamber Efendimiz (sas) kendisine büyünün yeri ayet ile söylenene dek büyünün etkisini gidermek için hacamat olurdu.

İslam âlimleri, bu konu ile ilgili olarak, bazı kaynaklarda kökleşmiş çok eski büyülerin dahi hacamat ile bozulduğunu rivayet etmişlerdir. Hatta bu duruma en yatkın grupta insanlar olan kadınların hacamat oldukları takdirde kendilerine 6 ay bu tür varlıkların bulaşamayacağı bildirilmiştir. Âcizane yıllardır yaptığımız hacamat tecrübesi ile bazı olayları gözlemleyerek şu kanıya vardık: Hacamat insanın vücuduna etki eden bu tür negatiflerden temizlenmesinde ilk adım olarak en geçerli yoldur. Vücudun çeşitli merkezlerinden girilerek yapılan tarama hacamatlarda, kişide müthiş değişiklikler gözlenmekte, ruhi yapı zincirden kurtulmuş bir insan gibi rahata kavuşmaktadır.

Ruhî bedene etki konusunda niyet…

Evet, hacamatta niyet en az hacamat kadar önemlidir. Kişinin ne yaptığını ve yapacağını vücuduna programlaması açısından niyet çok önemlidir. Hacamata otururken mutlaka niyet yapılmalı, bu niyette şu veya bu hastalığımın tedavisi için değil de, sırf Peygamber Efendimiz yaptırmış olduğu için, ona mutabaat etmek için, onun sünnetini ihya etmek için niyet edilirse alınacak fayda daha da artmakta, manevi bir huzur yaşanmaktadır.

Bir sonraki yazımızda bedenî, fizikî faydaları konularıyla beraber hacamata birkaç yazı dizisi şeklinde devam edeceğim.

BU VE BENZER KONULAR İÇİN , aktar-aktar@hotmail.com veya 05052206599 tel.ulaşabilirsiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar