Geceleri Uyuyamıyorum

Geceleri Uyuyamıyorum

Zeki ÖZTÜRK Gazeteci Adem AKPINAR'ın Sorularını yanıtladı ve Kulübü için çalıştı sağlığını riske etti, değeri bilinmedi diye sitem etti.


 

ÖZTÜRK: “İlk 10 haftada düştüğümüz doğrudur. Kulüp, futbolcu ve teknik heyetin yakasını bırakmayan çarpık anlayıştan temizlenmeli.”

ÖZTÜRK: “4,5 trilyon borç ödedik. Borcu kapattıkça daha da büyüdü. Yiğit düştüğü yerden kalkar. Her şeyi hayra yoruyorum.”

ÖZTÜRK: “Kulübün düzlüğe çıkması için isminin değişmesi, Trabzonspor’a hizmet etmesi, camianın ileri gelenlerinin öne çıkması dahil her şey düşünülmeli”

ÖZTÜRK: “Sayın Kaymakam hiçbir şey yapamıyorsa en azından Of kaymakamını örnek alabilirdi. Kaymakam Bey olduğu sürece oldukça ben Sebat’ta yokum.”

AKÇAABAT AJANS: Başkanım Sebat’ın ilk 10 haftada düştüğü eleştirileri var, bir de başkan adaylığında var mısınız, son noktayı koydunuz mu?

ÖZTÜRK: Başkan adaylığı için kesinlikle yokum. Sağlık sorunlarım nedeniyle çekildiğimi açıklamıştım. Yeni bir şey yok. Dürüst bir şekilde hizmet edecek her yönetimin yanındayım. İlk 10 haftada düştüğümüz eleştirileri haklıdır. Sezon başında takıma çok müdahaleler oldu. Benim oğlum neden oynamadı, o niye tribüne çıktı, o benim akrabamdı kampa niye katılmadı? Bu eş dost ilişkileri bize zarar verdi, ama düşüşümüzdeki en büyük pay İhsan hocanındır, ardından onun peşini bırakmayan diğer oluşumlar, yönetim-yönetim dışı müdahalelerdir. Yönetim dışında ancak takımın içine farklı konumlarda futbolcuya müdahaleler. Sebat, kulübün yakasını bırakmayan bu anlayıştan temizlenmelidir. Her şeye rağmen son maça umutlarımızı taşısak da camia bize sahip çıkmadı. Of ve 1461’e sahip çıkıldığının onda biri kadar bize sahip çıkılsaydı yine ligde kalmış olurduk. Ayrıca yönetimimizi, “Yönetimini Akçaabatlı olmayanlarla doldurdu” deyip eleştirenler hakem bizi Adıyaman’da katlettiğinde maç sonrasında hakemin boğazına yapışanların Akçaabatlı olmayan yöneticiler olmadığını bu vesile ile bir kez daha söylemek isterim. Kaldı ki ben yönetime almak istediğim beraber çalışalım diye en az 15 arkadaşıma teklif getirdim bunların arasında benim için Sebat için çok şeyler yapabilecek insanlar vardı; ama Akçaabat’ta esnaf olmalarının nedeni ile benimle falancılar uğraşır ticari zarar görürüm endişesi ile teklifimi geri çevirdiklerini de hatırlatmak isterim. Ayrıca ben bu yönetim kurulu arkadaşlarımın Sebat için yapılabileceğin en iyisini özverili şekilde yaptıklarına inanıyorum.

AKÇAABAT AJANS: Sebat’ta borçlarla ilgili nelerle karşılaştınız?

ÖZTÜRK: Geldiğimizde görünen borç 4-5 trilyon civarında idi. Bu meğerse buz dağının görünen kısmı imiş. Bir o kadar daha borç varmış. Benim verdiğim yaşamsal giderler için 2 trilyon hariç. Biz bu borcun 4,5 trilyonunu ödedik. Bu borcun 2 trilyonu kayıtlarda olmayan 2005 ile 2010 yılları arasında eski futbolcu borcu idi. Onursal Başkanımızın ardından kulübe en önemli hizmeti yapan bizim yönetimimizdir. Sayın Bakanımıza bu vesile ile her zaman teşekkür ettim yine ediyorum, fazlasıyla hakkıdır. Çünkü her zaman her konuda yanımızda oldu, Adıyaman maçında da her saniye benim yanımda idi ancak kendisini yanıltan yanlış bilgi veren hemşerimizi ayrı tutuyorum? Biz borçlarda bir deliği kapattık derken meğerse delik daha büyüyormuş. Ne atarsan at dipsiz bir kuyu. Tünelin ucunu gördük desek de sonu gelmedi. Son yaşanan olaylarda hepimiz şahidiz ben kulüp eşyalarını sürekli hacizden kurtarmak için tüm alınan eşyaları kendi şirketim üzerine bedellerini banka aracılığı ile yatırıp şirket adına alıp kulübe sözleşmeyle kiraladım.  Kulüp her ay kirasını banka aracılığıyla ödemiş şirket her ay kira gelirini faturalayıp kira gelirinin gelir vergisini ödemesine rağmen adamlar mahkemeden karar çıkartıp şirkete tebligat yapma fırsatı tanımadan eşyaları hukuksuzca kaldırdılar. Hani hukuk devletiyiz, nasıl oluyor da bir şirketin malı kiralanan yerden böyle hukuk dışı kaldırıla biliyor. Tabi şirket hakkını sonuna kadar tazmin edecektir. İşin önemli olan kısmı son gelen ve ortaya çıkan borçlar hacizler ve senetler kulübümüze yeni 1 trilyon civarında borç getirmiştir. Mahkemeden yürütmeyi durdurma almamıza rağmen gerekli teminat mektubunu mahkemeye temin edemediğimiz meşhur sahte imzalı 605 milyarlık senete Spor Toto gelirlerimizden 105 milyar, 20 gün önce aktarıldı, bu paranın tadını alınca insanlara cesaret geldi, nasıl olsa ödeniyor diye ortaya son borçlar çıktı. Bundan sonra da çıkması doğaldır.  Kulübümüzün bundan sonraki Spor Toto gelirlerimizin birinci sırasındaki alacaklıları bu sahte ve şaibeli alacaklardır ve toplamı 2 trilyon civarındadır.
Özetle kulübün kapısı açık olduğu müddetçe gelecek her kuruş bu sahte senetlere gidecektir, sahte diyorum çünkü bu senetlerin düzenlenmesindeki yönetim kurulu kararlardaki imzaların çoğu sahte mahkemece de tespitli. Yalnız bu kararlarda imzaları olan arkadaşları da  vicdanları ile baş başa bırakıyorum. Bu durumda gelirleri bu şekilde gaspedilen bir kulübün  harcamalarına para vermenin bence aptallık olduğu aşikardır. Bunlara para alma fırsatı vermek günahtır.

AKÇAABAT AJANS: Akçaabat Sebatspor ne yapmalı?

ÖZTÜRK: Ben hep söyledim, Akçaabat Sebatspor’u kurtaracak olan kendi camiasıdır. Kulüp ileri gelenleri bir araya gelip ortak fikir etrafında birleşmeli. Bunu devre arasında yapmıştık. Akçaabat Sebatspor’un yapması gereken budur. Kongre kararının ardından camiaya hizmet eden birçok kişileri aradım. Camianın ileri gelenleri buluşmalı dedim.  Yine diyorum. Bir şey olmalı. Bir oluşum gerçekleşmeli. Bu borç yükünün altından kalkılıp kalkılamayacağına karar vermeliyiz kalkılamayacaksa bir çözüm üretmeliyiz bu birkaç kişinin başaracağı bir konu değil camianın tek vücut olarak başaracağı bir sorundur ve çok ciddi sorundur alınacak kararı camianın sonradan tartışır durumda olmaması gerekir. Oluşturulacak yönetimin camia olarak arkasında durulmalı.

AKÇAABAT AJANS: Sebat’a kurtuluş reçetesi yazsanız o reçetede neler olurdu?

ÖZTÜRK: Tek umutlu olduğum şey, Akçaabat Sebatspor’dan Sebat’ın alınıp, isminin Akçaabatspor veya 1923 Sebat olmasıdır. Borçlardan kurtulmak için bu şarttır. Bu başka bir isim altında da olabilir. Bu kulüp, mazisine yakışır bir şekilde hizmet etmesi için kurumsallaşarak yoluna devam etmeli. Camianın önde gelenleri tekrar söylüyorum buluşmalı, önderlik yapmalı, herkes üzerine düşeni özverili bir şekilde yapmalı. Yoksa geçmişi karalayarak, geçmişte kalarak bir yere varılamaz.

AKÇAABAT AJANS: Bir öneriniz vardı Trabzonsporla ilgili…

ÖZTÜRK:  Evet söyledim. Akçaabat Sebatspor hizmet edecekse amiral gemimiz Trabzonspor’a ve dolayısıyla Türk futboluna hizmet etsin. Bir takımımız Bank Asya’da olsun o da Sebat’tır. 2. Lig’de de 2 takımımız olacaksa onlar da Sebat’a, 3. Lig’deki takımlarımız da 2. Lig’deki kulüplerimize futbolcu yetiştirsinler. 1. Lig’deki takımımız böylelikle Trabzonspor’a oyuncu versin. Trabzonspor da yer bulamayan veya pişecek olan futbolcuyu da alt takımına vermeli. Alt yapı hizmeti budur. Yoksa her yıl dışarıdan gelen oyunculara milyon dolarları vermek neyi çözecek? Bir takım yapacaksınız, 2-3 trilyon harcayacaksınız ve kümede kalma mücadelesi vereceksiniz ve kazanç noktasında hep geriye gideceksiniz böyle şey olmaz…

AKÇAABAT AJANS: Kaymakam bey’e haksız şekilde yüklendiğiniz belirtiliyor. Oysa sayın kaymakam, 2009 yazında Sebatla ilgili bir toplantıda bizzat şahidiyim, “Akçaabat’ın 2 markası vardır, A.Sebat ve Akçaabat Köftesi bunlara sahip çıkmalıyız” demişti. Yine aynı noktada mısınız?

ÖZTÜRK: Sayın mülki amirin Akçaabat Köftesine sahip çıkıp çıkmadığını bilmiyorum, ama Sebat için yapılanlar ortadadır. Of Kaymakamımız var. Sayın Of kaymakamı takımın ligde kalmasının ardından, “Of’ta aslan payı Sonel’in” şeklinde manşet olabiliyorsa bizim mülki amirinin de düşünmesi gerekmiyor mu? Of kaymakamı İstanbul’da destek gecesinde kulübünün önünde oluyorsa bizim kaymakamımız neden davet edildiği halde geceye bile gelemiyor? En azından onu örnek alabilirdi. İlçede diğer spor etkinliklerine destek olurken Sebat’la neden ilgilenmemiştir? Sebat’ın kombine gelirlerini ilçede esnaflık yapan ve geçmişte kulübe hizmet edenlere vererek insanları zan altında bırakmak mıdır yapılması gereken. Mülki amirler birleştirici ve bütünleştirici olur. Sayın Kaymakam Akçaabat’ta olduğu sürece ben bu kulüpte hiçbir şekilde bulunmam, hizmet etmem.”

AKÇAABAT AJANS: Dertliydiniz başkanım. Size hayatınızda başarılar dilerken, sağlığınızın bir an önce düzelmesini temenni ediyorum. Teşekkür ediyorum.

ÖZTÜRK: Son olarak şunları söylemeliyim. Derdimiz Sebat’ın hak ettiği yerde olmasıdır. Kaç Türk kulübünde Cumhuriyetle yaşıt markası vardır? Hiçbir beklentimiz yoktur. Bana, “Vekil mi olacaksın kulüp için niye bu kadar para harcıyorsun?” diyenler bile oldu. Sebat için, “Geceleri uyuyamıyorum, kalkıp evde tur atıyorum” diyen de bendim. Eğer isteniyorsa Sebat’ı kurtaracak olan bu anlayıştır. Aslan düştüğü yerden kalkar, en büyük talihsizliğimiz bu kadar çabamıza rağmen düşmemiz oldu. Bunda da bir hayır vardır diyor hayra yoruyoruz. 

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Röportaj