SANKİ YAKTIM

SANKİ YAKTIM

İstanbul'un Fatih ilçesinde, Sinanağa Mahallesi'ne bağlı Kırbacı Sokak'ta, “Sanki Yedim” ismini taşıyan bir cami var. Bu caminin varlığını muhtemelen pek çoğunuz bilmiyordur.

Şahsen ben de geçtiğimiz hafta sonuna kadar bilmiyordum.

Bu caminin kayda değer bir mimari özelliği yok. Caminin en kayda değer özelliği, ilgi çekici hikâyesi. Şöyle ki:

18. yüzyılda yaşayan Keçeci Hayrettin Efendi isimli zât, iktisatlı yaşamaya düşkün birisiymiş. Nefsinin istediği her şeyi yapmaz, vara yoğa para harcamazmış. Bir lokantanın önünden geçerken canı yemek istediğinde lokantanın kapısından içeri girer, ama oturmadan dışarı çıkar ve “Sanki yedim...” diyerek orada harcaması gereken parayı kesesinden çıkarıp bir kenarda biriktirirmiş.

İşte bu Keçeci Hayrettin Efendi,

“Sanki yedim...” diyerek kenarda biriktidiği bu paralarla Fatih'te adı geçen câmii yaptırmış.

Peki, nereden çıktı bu “Sanki Yedim Camii”.

Onu da anlatayım.

20 Aralık Cumartesi günü, Mavi Televizyonu’ndan Ulaş Özdemir'in daveti üzerine Zorlu Grand Otel'de düzenlenen bir panele katıldım. Özdemir'in başkanlığını yaptığı Doğu Karadeniz Radyo ve Televizyon Yayıncıları Derneği'nin Trabzon Valiliği ile Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Ofisi tarafından organize edilen panelin konusu “Türkiye'de tütün kullanımıyla ilgili önde gelen sorunlar ve çözüm önerileri”ydi.

Açılış konuşmalarını Trabzon Valisi Nuri Okutan, Trabzon Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu ve Ulusal Tütün Kontrolü Program Sorumlusu Dr. Toker Ergüder'in yaptığı panele konuşmacı olarak Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Ofisi Başkanı Yavuz Mehmet Kontaş, AK Parti Sosyal İşler Başkan Vekili Kocaeli Milletvekili Dr. Nevzat Doğan ve TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl katıldı.

Sigara konusunda çoğu bilinen birçok bilgi sunuldu panelde.

“5727 Sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun”un, sağlık ve koruyucu hekimlik alanında Türkiye’de yapılmış en önemli yasa olduğuna ve “sıfır tolerans” ile uygulanması gerektiğine bir kez daha vurgu yapıldı.

Panelin en ilginç konuşmasını ise Cevdet Erdöl yaptı. Erdöl, sigara içenleri “Sanki Yaktım” ismini verdiği kampanyaya katılmaya davet etti.

Kampanya basitti. Sigara içme isteği gelen kişi, “sanki yaktım” diyecek ve sigaranın parasını sol cebinden alıp sağ cebine koyacak yani biriktirecek. Erdöl hesabını da yaptı.

Günde 5 YTL'lik sigara içen kişi ayda 150 YTL biriktirebilir. Biriktireceği para yılda 1.800 YTL, 10 yılda 18.000 YTL, 20 yılda da 36.000 YTL'yi buluyor. Bu da ayda 100 YTL'ye ev satan TOKİ'den 20 yılda bir ev sahibi olma anlamına geliyor.

İşte, Erdöl bu hesabı yaptığı konuşmasının ardından sözü Sanki Yedim Camii'ne getirdi.

Gerçekten ilginç bir kampanya.

Gerçekten kampanya için güzel bir örnek.

Uygulayabilecekler şimdiden “sanki yaktım” demeye başlasın.

Şahsen ben de deneyeceğim.

 

İKİ REKAT NAMAZ KILDIRMAKLA MÜSLÜMAN MI OLDUM?

İri yarı adam, elinde büyük bir bıçakla köyde, imam bizim Temel'in namaz kıldırmakta olduğu camiye dalar ve sorar:

“- Aranızda Müslüman olan var mı?”

Korkudan kimse bir şey diyemez. Herkes sessiz korku içinde beklerken, yaşlı bir adam ayağa kalkar:

“- Ben Müslümanım” der.

Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar. Adam dışarıdaki inek sürüsünü gösterip:

“- Amca, şunları kurban edeceğim de ben beceremem yardım eder misin?” der.

Yaşlı adam birkaç hayvanı kestikten sonra,

“- Ben yoruldum başka birini bul” der.

Adam bu sefer kanlı bıçaklı yine camiye girer ve sorar:

“- Aranızda başka Müslüman var mı?”

Az önceki yaşlı adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes, imamlık yapmakta olan bizim Temel'e bakar. Kurtuluş olmadığını gören imam Temel cemaate kızarak bağırır:

“- Ulan şurada iki rekât namaz kıldırdık diye Müslüman mı olduk?”

Bu fıkrayı neden mi yazdım? Hiç, öylesine...

Vallahi Baykal’ın çarşaflı bir kadına rozet takmasıyla uzaktan yakından alâkası yok.

 

 

ÇOLAK LİSTEDE YOK

Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürü olan hemşehrimiz Hikmet Çolak’ın, bir süre önce hazırlanıp Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayına sunulan Valiler Kararnamesi’nde isminin yer aldığı ve Aksaray Valiliği için düşünüldüğü yolunda kamuoyunda da yankı bulan duyumlar doğru çıkmadı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 21 Aralık 2008 tarihinde onayladığı Valiler Kararnamesi’nde Akçaabatlı bir isim vardı ama o isim Hikmet Çolak değildi.

Listedeki Akçaabatlı, Isparta Valisi olarak görev yapan Şemsettin Uzun idi. Uzun, Çankırı Valisi Ali Haydar Öner ile yer değiştirerek Çankırı’nın yeni valisi oldu.

Çolak’ın vali olarak görevlendiril-memesine doğrusu üzüldük. Ama bulunduğu konum itibariyle de üzüntümüz hafifledi. Çolak, inşaallah daha iyi görevlere de gelecek

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum