PİRİNÇ MİSALİ

DİMYATA GİDERKEN...

Akçaabat Devlet Hastanesi’nin Karayolları 105. Şube Şefliği’nin Yaylacık Mahallesi’ndeki arazisinde yapılacak olan yeni binasıyla ilgili haberi gazetemizin 4. Sayfasında okumuşsanız siz de benim gibi hayretler içerisinde kalmışsınızdır.

Şahsen ben de Başkan gibi o arazinin hastane yapımından daha uygun bir şekilde de-ğerlendirilmesine taraf olanlardanım.

Ancak hakkında kapatma davası açılan bir partinin işbaşında olduğu bir ortamda yeni bir ihale süreci başlatmak başlı başına bir risk taşımakta. Yeni yapının ihalesinin hazırlandığı bir ortamda şayet iktidar partisi kapatılırsa tam anlamıyla “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olma” durumuna düşeriz.

Şimdilik hastanenin bir temeli atılsın, otele biz sonra daha iyi bir yer buluruz.

 

            ŞEHİTLERİMİZ...

Akçaabat geçtiğimiz hafta bir evladı için karalara büründü.

Bölücü terör örgütü elemanlarının yaptığı haince saldırı sonucu şehitlik mertebesine ulaşan 6 gencin arasında yer alan Yenimahalleli Gökhan Uzun, Akçaabat’ın 20’nci şehidi oldu. Son şehidimizle birlikte PKK’nın şehit ettiği evlatlarımızın sayısı 13’e yük-seldi.

Gökhan Uzun aynı zamanda ilçe merkezinden şehit olan ilk gencimiz de oldu.

Tüm Akçaabatlılar gibi ben de Uzun ailesinin acısını paylaştığımı ifade etmeliyim. Onların yüreğine düşen ateş kadar olmasa da bizim de yüreğimiz dağlandı.

Ortamahalle’de aynı sokağa bakan evlerde oturduğumuz, kendisine üniversiteye gidinceye kadarki dönemimde ağabeylik yaptığım Turhan Bayraktar kardeşim ve Akçaabat lisesi’nde 3 yıl birlikte okuduğum Coşkun Hotaman kardeşimin küllenen acısını da yeniden ortaya çıkardı Gökhan’ın şehadeti.

Unutmamıştım onları, unutmak zaten mümkün değil. Ama galiba unutmamak yetmiyor, onların anısını sürekli olarak sıcak tutmak da gerekiyor.

Bakıyorsunuz bir “devrim” şehidi (!), çocuklarımızın kanları ellerindeyken ve bir başka cana kıyacakken öldürülen “bilmem ne” şehidi (!) Ölüm yıldönümlerinde hiç unutulmuyor. Ya bombalı pankartlarla ya korsan gösterilerle ya da körpecik gençlerimizin katledildiği baskınlarla her zaman hatırlatılıyor.

Biz ise cuma hutbelerinde bir şehit genellemesiyle dua etmekle yetiniyor, işi rutin hale getiriyoruz. Dramatize edeceğimiz günler olmasa ya da kendimizi yakın hissetmesek neredeyse onları unutup gideceğiz.

Ben, bu yazımın hemen sonunda 20 şehidimizin adını, devresini, köyünü ve şehitlik mertebesine ulaştığı tarihi içeren bir liste ekleyeceğim.

O günlerde hiç olmazsa bu şehitlerimizin ailelerini bir arayalım, küllenmeyecek acıları arasında onlara bir tesilli ve soluklanma imkânı da tanıyalım.

Bu arada mahalli yöneticiler olarak da üzerimize düşeni yapalım.

Akçaabat Belediyesi Kültür ve Araştırma Kurulu’nda sahile bir “Şehitler Parkı” yapma işini gündeme getirmiştik. Başkan Şefik Türkmen’den ricam bunu bir an önce hayata ge-çirmesidir. Oradaki anıta bu çocuklarımız için birer plaket çakalım ve sürekli olarak hatırlanmalarına vesile olalım.

Bu arada şehitlerimizin o nurlu simalarını görmek isteyenlere de Akçaabat Lisesi’nde açılan “Tarih Tüneli”nin Şehitler Köşesi’ni adres olarak gösterelim. Orayı da ziyaret edip o çocuklar için birer Fatiha okuyun lütfen.

İşte Akçaabat’tan çıkarak gittikleri peygamber ocağından ilçelerine cansız bedenleri ancak eşssiz mertebeleri ile dönen şehitlerimizin listesi:

Mustafa İleli: (1953/4) Derecik-Uğurlu. Kıbrıs Barış Harekâtı esnasında 20 Temmuz 1974 tarihinde şehit oldu.

Sabri Tütünci: (1953/3) Derecik-Karaman. Kıbrıs Barış Harekâtı esnasında 22 Temmuz 1974 tarihinde şehit oldu.

Hasan Bak: (1976/65) Piyade Teğmen. Darıca-Gökçebel. 7 Kasım 1978 tarihinde eğitim esnasında Kay-seri Kocasinan Bölgesi’nde paraşüt kazası sonucu şehit oldu.

Mustafa Turan: (1957/3) Derecik-Oğulkaya. 17 Şubat 1979 tarihinde askeri araçla göreve giderken Mardin Kızıltepe’de geçirdiği trafik kazası sonucu şehit oldu.

Halil İbrahim Durna: (1966/4) Kaleönü. 13 Nisan 1988 tarihinde İstanbul Hasdal’da astsubayı tarafından kazaen vurulmak suretiyle şehit oldu.

Aslan Kalaycı: (1968/4) Acısu. 1 Mayıs 1989 günü Siirt Eruh’ta izin dönüşünde teröristlerin yol kesmesi sonucu şehit oldu.

Coşkun Hotaman: (215/490731) Jandarma Asteğmen. Cevizli. 15 Şubat 1991 tarihinde askeri tarafından vurulmak suretiyle şehit oldu.

Coşkun Davulcu: (225/515413) Piyade Asteğmen. Akpınar. 29 Eylül 1992 tarihinde Şemdinli Derecik mevkiinde devriye görevi icra ederken teröristlerle girilen silahlı çatışma sonucu şehit oldu.

Ali Kemal Demirci: (1972/3) Orta-alan. 4 Haziran 1993 tarihinde Diyar-bakır Silvan’da teröristlerle girilen çatışma sonucu şehit oldu.

Ali Batur: (1972/3) Çukurca. 17 Haziran 1993 tarihinde Mardin’de meydana gelen trafik kazasın sonucu şehit oldu.

Turhan Bayraktar: (1972/3) Akpınar. 17 Ekim 1993 tarihinde Iğdır Aralık’ta teröristlerle girilen silahlı çatışma sonucu şehit oldu.

Ömer Aktaş: (1973/4) Derecik Karaman. 10 Ağustos 1994 tarihinde Van Gürpınar’da askeri aracın devrilmesi sonucu şehit oldu.

Engin Saraç: (1973/4) Mersin. 28 Eylül 1994 tarihinde Siirt’in Pervari ilçesi Doğan Köyü Sarıkaya mevkiinde teröristlerle girilen silahlı çatışma sonucu şehit oldu.

Erol Kalkışım: (1973/2) Osmanbaba. 9 Kasım 1994 tarihinde Siirt Eruh’ta teröristlerle girilen silahlı çatışma sonucu şehit oldu.

Muammer Piçakçi: (1974/3) Adacık-Benlitaş. 19 Eylül 1995 tarihinde Doğubeyazıt’ta icra edilen operasyon esnasında yıldırım düşmesi sonucu şehit oldu.

İbrahim Seyis: (1974/3) Kaleönü. 8 Aralık 1995 tarihinde görevli bulunduğu yük trenine Gümüşhane’de teröristlerin saldırması sonucu şehit oldu.

Erkan Akçay: (1975/1) Kuruçam. 12 Mayıs 1996 tarihinde Şırnak Ulu-dere Ballı mevkiinde girilen silahlı çatışma sonucu şehit oldu.

Feriştah Akdoğan: (1978/1) Sert-kaya. 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen depremde Gölcük’te enkaz altında kalarak şehit oldu.

Ayhan Gedikli: (1979/4) Adacık-Korucu. 13 Mayıs 2002 Hatay Cilve-gözü Hudut komutanlığı’na giderken devriye aracının devrilmesi sonucu şehit oldu.

Gökhan Uzun: (1987/3) Yenimahalle. 10 Mayıs 2008 tarihinde Hakkari Şemdinli Aktatün Karakolu’na teröristlerce yapılan saldırı sonucu şehit oldu.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.