3 PARTİ, 3 ADAY

Yüksek Seçim Kurulu’nun 15 Kasım 2008 tarihinde yaptığı toplantıda aldığı kararlar, Mahalli İdareler Genel Seçimi’nin aday belirleme trafiğini de hızlandıracak gibi.

Kurul, toplantıda oybirliğiyle;

1- Kamu görevlileri ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının en geç 01 Aralık 2008 Pazartesi günü saat: 17.00'ye kadar 2839 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca görevlerinden ayrılma isteğinde bulunmaları gerektiğine ve ayrıca bunlar için aynı Kanunun 19. maddesinde yer alan görevden ayrılmaya ilişkin hükümlerin uygulanmasına,

2- Kamu görevlilerinden emeklilik suretiyle aday olacakların en geç 01 Aralık 2008 tarihinden geçerli olmak üzere emeklilik isteğini belirten dilekçelerini en geç 01 Aralık 2008 Pazartesi günü saat: 17.00'ye kadar ver-meleri gerektiğine,

3- Görev yaptıkları yerden aday olmak isteyen siyasi partilerin il, ilçe ve belde yönetim kurulu başkan ve üyelerinin de en geç 01 Aralık 2008 Pa-zartesi günü saat: 17.00'ye kadar istifa etmeleri gerektiğine ve istifa etmelerine ilişkin esas ve usullerin 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 40. maddesi uyarınca belirlenmesine,

karar verdi.

Bu kararla birlikte 29 Mart 2009 tarihinde gerçekleştirilecek olan seçim için bir ön start verilmiş oldu.

Belirlenen takvim, Akçaabat Belediye Başkanlığı için aday olacak kişiler arasında ismi geçen birçok devlet memuru olması hasebiyle Akçaabat’ta da siyasî trafiği şimdiden hızlandırdı.

Kulislerde şimdiden kimin istifa edeceği, daha doğrusu tam anlamıyla yeşil ışık görüp istifa edebileceği, kimlerin ise istifa etmeyerek kulislerde isimlerinin dillendirilmesinin önüne geçeceği yoğun olarak konuşuluyor.

Doğrusu ben de merak ediyorum.

Yüksek Seçim Kurulu’nun aldığı kararı duyunca ilk aradığım isim Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) İlçe Başkanı Osman Çavuş oldu.

Neden mi?

Çünkü kulislerde AK Parti’nin Belediye Başkan Adayı göstereceğine dair hakkında en fazla konuşulan isim olan Mahmut Haydar Ustaoğlu hacca gitmişti de ondan.

Ne oldu gitti de demeyin. Çünkü Ustaoğlu da bir devlet memuru. Trabzon Fatih Devlet Hastanesi’nde Kulak Burun Boğaz Uzmanı olarak görev yapıyor.

Çavuş’a, “Şimdi ne olacak?” diye sordum.

“Hiçbir şey” dedi; “İstifa dilekçesini bana teslim edip gitmediğini nereden biliyorsun?” diye de ekledi...

Doğrusu bilmiyorum ama eğer istifa Çavuş’ta ise bu AK Parti’nin adayı Dr. Mahmut Haydar Ustaoğlu’dur.

Bu bir...

Aradığım ikinci isim ise Cumhuriyet Halk Hartisi (CHP) İlçe Başkanı Mustafa Nadir oldu.

Nadir’i seçim takviminden ötürü değil, yediği bir yemekte masada bulunan isimlerden ötürü aradım.

Salacık’taki bir lokantada, yanında yönetim kurulundaki arkadaşları ve eski CHP İlçe Başkanı Yavuz Karan vardı.

Bir de, benim için sürpriz sayılmayan bir isim:

Osman Karaçukur.

“Hayırdır, adaylık mı teklif ettiniz?” diye sordum.

Güldü. “Beni mi takip ettiriyorsun” diye de şaka yollu bir göndermede bulundu.

Ama renk de vermedi.

“2 Aralık’ta ilk sana söylerim” diye de söz verdi.

Neden mi 2 Aralık?

Nadir, partisi itibariyle de demokrat bir kişi. Osman Karaçukur da kendi fikriyatına yakın bir kişi.

Ama kulislerde ismi geçen Vedat Durna gibi memur olan isimler de var.

Ben Durna’nın istifa edeceğine hiç inanmasam da Nadir, istifanın son gününü bekleyecektir.

Sonra mı?

Bana sorsanız CHP’nin adayı da belli: Osman Karaçukur.

Bu da iki...

Allah’ın hakkı üçtür derler ya, üçüncü görüşmeyi de Demokrat Parti (DP) İlçe Başkanı Salih Zeki Kolaylı’yla yaptım.

Geçtiğimiz günlerde yönetim kurulundaki bazı arkadaşlarıyla Belediye Başkan Yardımcısı Sinan Sivrikaya’yı ziyarete gitmişti.

Hikmetini sordum.

Tebessüm etti. “İade-i ziyaret” dedi.

“Adaylık” dedim.

Bir tebessüm daha etti.

Yorum yapmadı.

Bence teklif Sinan Sivrikaya’ya gitmiştir. Sadece bu konuda emin değilim. Sivrikaya bu teklifi -tabii yapılmışsa kabul eder mi bilemem?

Bu da üç...

Allah’ın hakkı üçtür derler, dedik ya. Bu haftalık bu kadar...

Diğer üçü ise haftaya yazarım.

“Gökten üç elma düştü” diye...

 

TÜRKMEN’E OY SÖZÜ VERDİM

Şefik Türkmen bence başarılı bir belediye başkanı. Başarı çıtası en az yüzde 75’tir.

Ama benim oyum ona hiç nasip olmadı.

Hep karşısında ikinci olan adaylara oyumu verdim.

“Bu seçim sana oy vereceğim” dedim geçenlerde. “Akıllandın” diye takıldı.

“Hayır, oy verdiklerim hep ikinci oluyor da o yüzden sana oy vereceğim.” diye ben de ona takıldım.

Söz verdim. Sözümü tutmak lâzım.

Beni bu müşkilden kurtaracak iki çözüm var. Bunlardan biri Türkmen’in aday olmaması, diğeri ise başka bir yerden, meselâ Trabzon’dan aday olması.

Birincisi imkânsız gibi. Başkanlık ona bulaştı. Ayrılması zor olur.

Ama ikincisi benim de aklıma yatıyor.

Zannedersem bakan Özak’ın da aklına...

Akçaabat ve Trabzon’da zor iki seçim geçirmektense her ikisini de kolaylaştıracak bir çözüm bu.

Tabii benim müşkilimi de...

Bu konuda kulislere şimdiden başladım...

 

ESKİLERE RAĞBET VAR

Siyasî kulisler hareketlendi. Sadece merkez belediye başkan aday adaylarının değil belde belediye başkan aday adaylarının da isimleri kulislerde dillendiriliyor.

Ama beldelerde farklı isimler yok gibi...

DP kulislerinde Yıldızlı’da Adnan Çavuş’un, Mersin’de Hamza Özlü’nün, Kavaklı’da Halil İbrahim Dervişoğlu’nun, Derecik’te Mustafa Akgün’ün isimleri geçiyor. Hepsi eskiden o koltuğa oturmuş isimler.

MHP kulislerinde Söğütlü için Metin Gedikli, Işıklar için Alişan Bayram’ın isimleri dillendiriliyor. Onlar da eski adaylar.

CHP’nin Mersin’deki adayı da muhtemelen Ali Saraç olacak. O da eski adaylardan. Darıca’da Mehmet kocabaş, Akçakale’de ise Ali türen Öztürk kesin gibi.

AK Parti de seçimi kazandığı hiçbir belediye başkanını bırakma eğiliminde değil.

Yani eskilere rağbet sürüyor.

“İnşaallah Akçaabat’a nur yağar” diye temennide bulunalım bari.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum