ZARARLI ALIŞKANLIKLAR

                                 

 “Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz, değil mi?” (Maide Suresi 5/90). 

Allah Teâlâ insanları halketmiş, onların hayat ve sıhhatlerine elverişli gıdalarla yeryüzünü bir nimet sofrası halinde döşemiş ve faydalanmalarına müsa­ade etmiştir. Fakat insanın sağlığına zarar verecek şeyleri de haram kılmıştır. Dinimiz İslam; aklı, canı, nesli, malı ve dini korumayı esas almış, bunları güzelce değerlendirmeyi farz kılmış, bu değerlere herhangi bir şekilde zarar verilmesini de şiddetle yasaklamıştır. Dünya ve âhiret mutluluğunu engelleyen kişisel, ailevî ve toplumsal huzursuzluklara yol açan başta alkol, uyuşturucu ve kumar olmak üzere bütün zararlı alışkanlıkları yasaklamıştır.

 Değerli okuyucular Uyuşturucu madde kullanımı ve bağımlılığı dünyada olduğu gibi ülkemizde de başta gençler olmak üzere herkesi etkileyebilen biyolojik, ruhsal ve sosyal boyutları olan bir sağlık sorunudur. Gençler tehlikeyi bilmediklerinden merak, taklit, özenti, eğlence, sıkıntılarından kurtulma, bir gruba ait olma, büyüdüğünü hissettirme, kendisini gösterme arzusundan kaynaklanan özenti, kendine olan güvensizliği yenme,  arkadaş gruplarının etkisi, bilgisizlik ve inanç boşluğu gibi nedenlerle zararlı alışkanlıklar kazanılmakta. Bunun yanında sigara ve içki; modernliğin, çağdaşlığın bir göstergesi olarak empoze edilmeye çalışılmış ve en etkili araçlar da kullanılmış, yerli ve yabancı filmlerde, reklâmlar ve dizi filmler bol bol yer bulmuştur. Bazı düğün, yaş günü, eğlence partisi ve mezuniyet baloları; kötü alışkanlıkların adet haline getirilmiş ve gençliğimiz bundan kurtulamamıştır.

Hepimiz biliyoruz ki, uyuşturucu madde olan afyon, kokain,  gibi uyuşturucu kullanmak insanın aklî dengesini, beden sağlığını bozar, sinir sistemini alt-üst eder. Alkollü içkiler ise içildiğinde bir an rahatlık veren insanı sarhoş eden her tür içkilerdir Sarhoş insan doğru düşünüp doğru karar veremezler. Kolay suç işlerler,  kazalara neden olurlar. Araştırmaya göre intiharların yüzde 90'ı, cinayetlerin yüzde 85'i, boşanmaların yüzde 80'i, hırsızlık ve yankesiciliğin yüzde 71'i, trafik kazalarının da yüzde 70'ine alkol sebep olmaktadır.

Alkollü içkiler, uyuşturucular insanda zamanla alışkanlık meydana getirir. Vücutta önemli görevler yapan beyin, mide, kalp, akciğer gibi organlar içki ve uyuşturucudan etkilenir. İçki her fenalığın anası, her kötülüğün mayası ve sağlığımızın en büyük düşmanıdır. Şer kapılarının anahtarı hısımları hasım hâli­ne getiren ve insanları Allah'a kulluktan uzaklaş­tıran ve insanlığın baş derdi.. Sayılamayacak derecedeki zararlarından dolayı Re­sûlullah (sav), ümmetlerini uyarmakta ve "İçkiden sakınınız. Çünkü o, her şerrin anahtarıdır" buyur­maktadır (Feyz'ül-kadir c. 1, s, 154).

Yine toplumumuzda kullanımı yaygın olan, 4000’e yakın mikrop, 320 madde de hastalık yapan mikrobu içinde barındıran sigara. Başlangıçta zararları hesap edilemeyen bu alışkanlıklar sonradan terk edilmesi zorlaşmaktadır. Benjamin Dirsaeli alışkanlığı zincire benzetir: "Alışkanlıkların zincirleri, önce duyulmayacak kadar hafif, sonra kırılmayacak kadar güçlü olurlar.” der. İşte bunun için her türlü zararlı Alkollü içkilerden, uyuşturuculardan uzak duralım

Değerli okuyucular; İçki ve uyuşturucu bağımlıları, Allah’ın en büyük lütfü olan akıl ve iradelerini kullanamazlar, kendilerine sahip olamazlar, kâr ve zararlarını ayırt edemezler. Bu duruma düşen kimseler maneviyatında zarar verirler. Allah’ı zikretmek şöyle dursun, O'nu hatıra bile getirmek istemezler. Allah'ı zikir ile kadehteki "zehir" birbirinin zıddı olan duyguları kamçılamaktadır. Zikir, ruhta heyecan ve şevk mey­dana getirmekte, içki ise; nefiste isyanı ve behimî zevki körüklemektedir. Bu menfi duygunun akla ve ruha yaptığı tesir sonunda birçok kimsenin, içkiye başladıktan sonra ibadetleri bıraktıkları görülmektedir.

Toplumdaki çürümenin temelinde ekonomik, kültürel, eğitim yetersizliğinin rolü varsa da, en büyük sebep milli ve manevi değerlerden giderek uzaklaşmaktır. Uyuşturucu salgınını önlemenin temeldeki şartı, uyuşturucu kültürünü engellemektir. Uyuşturucu kültürüne karşı millî kültürü güçlendirmek, millî ve manevî idealleri ve hedefleri gösterilmelidir. Bu görev anayasanın 58 maddesinin gereği devletimizin, sorumlu medyanın, milli manevi değerlere sahip eğitimcilerimizin, hekimlerimizin, sivil toplum örgütlerimizin, emniyet güçlerimizin, din adamlarımızın, ebeveynlerimizin, kısacası herkesin görevidir". Unutulmasın ki eğitime ve adalete yapılmayan yatırım yarın güvenliğe ve asayişe yapılacaktır.

Şu gerçek iyi bilinmeli ki,  Bir ülkenin geleceğe güvenle bakması, yetiştirdiği genç neslin kendisiyle barışık, çevresiyle uyum içinde, ruhen ve bedenen sağlıklı, etrafında olup bitenlere duyarlı, vermiş olduğu tepkilerde tutarlı olmasıyla mümkündür. Yoksa yarın övgünün yerine yergi, övünmenin yerine dövünme alması kaçınılmaz olacaktır.   Bugün tablo iyi değildir. Türkiye’de 30 milyon sigara bağımlısı bulunduğunu, tütün ve tütün ürünlerinin yol açtığı sağlık sorunları nedeniyle ülkede saatte 12, günde 300, bir yılda ise 117 bin kişinin hayatını kaybetmektedir. Türkiye'nin sigaraya yılda ortalama 9,5 milyar dolar harcandığı, kumar oynamada dünyada ikinci, alkol ve sigara tüketiminde dördüncü, tütün üretiminde yedinci, ateşli silahlarla cinayette sekizinci, sigara üretiminde 14’üncü sırada. İsrafta dünya rekorunu elinde bulunduran Türkiye, günde ortalama 4 saat televizyon izleme oranıyla dünya ikinciliğini alırken televizyon kötülüklerinin tesirindedir.

       Yeşilay Cemiyeti Genel Başkan Yardımcısı olan Doç. Dr. Sefa Saygılı diyor ki: "Şu anda Türkiye, alkollü içki tüketiminde dünyada üçüncü sırada. Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre ülkemizde 30 milyon tiryaki, 25 milyon alkol dostu, bunların 7 milyonu alkol bağımlısı, 5-6 milyon da ilaç bağımlısı olduğu biliniyor. Ülkemizde kişi başına düşen alkollü içki miktarı 15 litre. Türkiye de alkol tüketiminin en fazla olduğu yaş grubunu genç kuşak oluşturuyor. Ondan sonra çocuk kuşağı geliyor. Yine 839 öğrenci üzerinde yapılan bir araştırmada Lise çağındaki gençlerin; yüzde 47.7’si sigara, yüzde 35.5’i alkol kullanıyor. Üniversite öğrencilerinde ise, sigara tiryakilerinin yüzde 66’sını erkekler, yüzde 57.5’ini kız öğrenciler oluşturuyor."

Değerli okuyucular Allah Teâlâ nefsimizi ve neslimizi paranın hara­mından, kumardan, israftan ve alkolün şerrinden korusun diyor ve yazımı Peygamber efendimiz (sav)’in bir hadis-i şerifi ile bitiriyorum:

“Eğer siz günah işlemeseydiniz, Allah sizi helak eder ve yerinize, günah işleyip, peşinden tövbe eden kullar yaratırdı.” (Müslim, Tevbe, 9, 10, 11)

Önceki ve Sonraki Yazılar