AKÇAABAT HİSSİYATTIR!..

 

AKÇAABAT  HİSSİYATTIR!.. 

            İnsan, yaşadığı veya aidiyet duyduğu şehrin sıkıntılarını ve gerçeğini görmezden gelirse ne olur?..

            Bakara Suresi 18. Ayetinde Allah: “Sağırdırlar (algılamaları kilitlenmiştir), dilsizdirler (hakikati dillendirmezler), kördürler (apaçık hakikati algılayamazlar); onlar hakikatlerine dönemezler.” diye gerçeği kabullenemeyen, söyleyemeyen ve söyleyenleri de ukalaca eleştirenleri böyle tarif etmekte.

            Bu sütunda; kelime dağarcığımız yettiği, dilimizin döndüğünce Akçaabat için yazıyor, karşılıklı dertleşiyoruz. Hiçbir maddi menfaatimiz yok. Böyle bir beklentimiz de yok zaten. Sadece yaşadığımızı, gördüğümüzü, duyduğumuzu ve bunlar hakkında düşündüklerimizi aktarıyoruz. Sağ olsun bu sitenin sahipleri böyle bir teveccüh göstermiş ve bu sütunu bize açmışlar. Sizlerle söyleşme olanağını bize tanımışlar.

            Kimseyi kırmak, yermek, eleştirmek veya kötülemek gibi bir düşüncemiz de yok. Sadece düşüncelerimizi harflerle ifade ediyor ve seslendiriyoruz.

Siyaset yapmıyoruz, çünkü Akçaabat’ı siyaset üstü görüyoruz. Kimseyle alıp veremediğimiz de yok. Akçaabat’a aidiyet hissettiğimizden, hep Akçaabat’tan bahsediyoruz. Siyasetçi de değiliz zaten. Bu sütunda yazmamızı sağlayan dostlar, Akçaabat’ı yazmamızı istediler, elden geldiğince yazıyoruz işte… Güzelliği de çirkinliği de döküyoruz satırlara.

 “Denizle kucak kucağa şehri yitirdik! Kumsalları yitirdik! Yaşanabilir güzelim şehri, çok katlı apartmanlarla nefes alınmaz bir hale getirdik ve bağı-bahçeyi yitirdik! Sonunda Biz Akçaabatlılar, her değerimizi, her güzelliğimizi yitirmeyi, yok etmeyi kanıksadık galiba?..” derken, Akçaabat’ımızın çok daha güzel olmasını, olabilirliğini izaha çalışıyoruz!

            “Mensubiyet mesuliyeti doğurur!” bildiğimiz için bir şeyler yazmaya, paylaşmaya çalışıyoruz!

            Swıft’in;  “Görmek istemeyenler kadar kör yoktur.”  dediği gibi, kör olmak, görmezden gelmek istemiyoruz!

            Dinimiz; “Vatan sevgisi imandandır” dediği için, Akçaabat sevgisinden bir şeyler anlatmaya çalışıyoruz!

            Kızılderili atasözü; “yanlışı gören ve önlemek için elini uzatmayan, yanlışı yapan kadar suçludur” der. Yanlışı düzeltme selahiyetimiz yok, bunun için bize göre yanlış olanı aktarmaya çalışıyoruz!

            Mevlana’nın dediği gibi “Herkes aynı fikirdeyse, hiç kimse yeterince düşünmüyor demektir.”  Herkesin aynı fikri paylaşmasını, aynı siyasiyi desteklemesini bekleyemeyiz elbette. Farklılıklar olacak, olmalı! Hoş görülü, saygılı ve hak vererek karşındakini gördün mü, mesele yok. Herkes bu vatan için, bu memleket için bir şeyler istiyor.  Biz de Akçaabat için düşünce üretmeye çalışıyoruz!

Akçaabat zor bir şehir; olanakları kısıtlı ve iş sahası dar. Yaşamak; şehir gibi, deniz ve tepelerin arasına sıkışıp kalmış. Bildiğimizden çıkış kapıları aralamaya çalışıyoruz!

Mahalle aralarında, sıcak yaz günlerinde denizden esen, ferahlatan o tatlı esintiye hasret kalmış insanlar. Sokaklarda hava akımı bile zor hale gelmiş. Ünlü dergilere kapak olmuş çarpık yapılaşmayı sorgulamayalım mı?

Akçaabat’ta yollar sağlı sollu otopark. Yaya olarak yürümekte güçlük çekiyorsunuz. Size hoş geliyor mu?.. Değinmeyelim mi?..

Neyzen Tevfik’in dediği gibi; “ Türkü yine o türkü, sazlarda tel değişti.” Yıllardır söylene gelen bu söz neden hiç anlamını kaybetmiyor? Eleştirmek kolay! Biz eleştirmek istemiyoruz, paylaşmak, bir şeyler göstermek, düşündürmek, hatırlatmak ve dikkatleri çekmek istiyoruz!

                 Şehirlere yeşil alanları korunduğu ve çok olduğu, temizliği, huzuru, yaşanabilirliği için ödüller veriliyor; çok betonlaştığı, yapılarını göklere çıkardığı, doğal yapıyı bozduğu için değil!..

Laf uzadıkça uzar, daha uzatmayalım gayrı. Sağlıcakla kalın diyor ve Mevlana ile bitiriyorum.   “Susmalıyım belkide.! Kefenleyip tüm kelimeleri, cümleleri, öylece mısraları gömmeliyim. Ne sahibim bu yerde! Ne de kiracı! Sadece bir ömürlük misafirim ben. Yüreğimiz kıymet bilene emanet. “

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.