Yıldızlı, Altınel ve birkaç mes'ele

Berkant PARLAK

Geçen hafta yerel gazetelerin sayfalarını Yıldızlı'da yapılan proje ve söz konusu projenin birilerine sağladığı rantla ilgili ayrıntılar kapladı.

Söz konusu proje haber köşelerinde yazıldı, yorum köşelerinde yorumlandı. 

Konuyla ilgili Günebakış Gazetesi'nde yaptığım haberlerle birlikte, projeyi inceleme fırsatım oldu. Akyazı Spor Kompleksi'nden insanları tahliye etmek ve oradaki sıkışıklığı giderebilmek adına yapılan projede Akyazı'dan bir tünel açılacak. Tünelle birlikte Yıldızlı'ya yapılacak bağlantı yollarıyla ilgili yeni bir proje yapıldı. Daha önceki mâkûl ölçülerdeki proje hiç kimse tarafından tepkiyle karşılanmazken, yeni proje tüm kamuoyunu âdetâ ayağa kaldırdı. Başta Yıldızlı halkı bu duruma isyân ederken, basın da bu konunun bir tarafı oldu!

50 milyon TL'ye mâl olacak proje bir anda, birilerince rafa kaldırılarak yerine neredeyse 800 milyon TL'ye (eski parayla 800 trilyon) yapılacak proje öne sürüldü. Yıldızlı Beldesi'ni yok ederek, târumâr eden projenin ayrıntılarından pek söz etmeye gerek yok. Zâten her şey yazılıp, çizildi. Evi, bahçesi, arsası, dükkânı kamulaştırılacak olan vatandaş bu projeyi istemiyor! Benim konuyla ilgili söyleyeceğim tek söz var: Halkın irâdesiyle bir yerlere gelmiş olanlar, bu insanların düşüncelerine dikkâte alsınlar. Birileri bâzı şeyler elde edecek diye insanların yaşamlarını alt-üst etmeye kimsenin hakkı yok! 

Ya anlayışlı olacağız, ya da anlayışlı olacağız!

Yazdıklarımızın bir kısmı birtakım kimselerce yanlış anlaşılıyor, yâhut "anlayışsızlık" hastalığı bâzı insanlara ne yazık ki bulaşmış. Tedâvisi biraz zor ama ben birkaç öneride bulunabilirim. Öncelikle hoşgörü sâhibi olun. Karşı taraftaki insanları anlamaya çalışın, yeni moda adıyla empati kurun. Hakkında zanda bulunduğunuz kişiyle karşılıklı iletişime geçin. Mümkünse bu iletişim yolu telefon, bilgisayara, feysbuk gibi çağın gayr-î samîmî aletleriyle olmasın. Sonra da insanların bir görevi olduğu ve bu görevi gerçekleştirirken ne yapması gerektiğinin farkında olun. Bir önceki yazım "Anlayışsızlıklar üzerine" idi. Bencillik etkilerinden de kurtulacağız. Anlayışlı olmazsanız da siz bilirsiniz. En fazla içinizdeki fitne dolu, kötü niyetlerinizi karşınızdaki insanlarda olduğunu düşünürsünüz. Düşünmekten de öteye geçemezsiniz. Düşünmek iyidir ama bu menfî yönde olduğu için sizlere bir katkısı olmayacaktır.,

O afişi neden paylaştım...

Kaleme aldığımız yazılar ilginç karşılık buluyor. Biz daha mantık çerçevesinde karşılık bulmasını beklerken ilginç yaklaşımlarla karşılaşıyoruz. Bu durumda da şaşırmıyor sayılmayız. Şaşırıyoruz ama bunları aşacağımızı da düşünmekten geri durmuyoruz. "Gedikli'nin a takımı ve minibüsçü meselesi" başlıklı bir yazımız vardı 2 yazı önce. Başlığından da net bir biçimde anlaşılabileceği gibi yazıda 2 ayrı konuyu ele aldık. Bu iki konu birbirinden tamâmen bağımsız ve alâkasız. Minibüsçülerin kooperatif başkanı Sayın Erkan Tamer yazıdan birkaç gün sonra beni aradı. "Akçaabat minibüsçülerinin görmesi gereken bir ilân!" başlığıyla yazımda paylaştığım afişi sordu. Kendisi yazıyı görmemiş. Ona aktarım sağlayan bir kişi minibüsçülerle, MHP'nin bir arada tutulduğunu iddiâ etmiş! Ne alâka ise...

Tabi açıklamasını yaptık. Sayın Tamer de durumu anladı. Biz de kendisine teşekkür ettik. Çünkü kendisi son derece anlayışlı bir biçimde arayarak yalnızca durumu sorguladı ve kendisine bahsettiklerimizden sonra konuyu anlayarak bizim de görevimize saygı duyduğunu belli ederek, telefon görüşmesini sonlandırdık. Nitekim kendisi, sâdece ama sâdece köşemizde kimi tahminlerde bulunduk diye, anlayıştan uzak birileri tarafından siyâsî yaftalamak sûr'etiyle görevimize yaptığı saygısızlığı gerçekleştirmedi.
Gelelim afişin içeriğine... Belki de Sayın Tamer'i arayarak minibüsçülerle MHP'nin bir arada tutulduğunu iddiâ eden kişi bu içerikten kendince mânâ çıkarttı. Yılını bilmiyorum ama zamanın birinde Akçaabat'ta minibüsçülük yapanlar bir kooperatif oluşturmuş.

Tıpkı bugünkü gibi. Bunun adını da "Akçaabad Bozkurt Otomobil Birliği" koymuş. Yâni o günkü kooperatifin adı "S.S. Akçaabat- Trabzon- Söğütlü ve Mersin Minibüsçüleri 1 Nulu Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi" yerine "Akçaabad Bozkurt Otomobil Birliği" imiş. İlânda da çok güzel ifâdeler var. "Otomobillerimiz dünyanın en metin, en emniyetli tenezzüh otomobilleridir. Şoförlerimiz kibar, temiz, her türlü içtimaî terbiyeye sahîb, melekine vazifesine aşık mal sahibi dikkatli yurddaşlardır ki, birliğimiz bunlarla bilhakkın övünebilir." şeklinde ifâdeleri Akçaabat minibüsçülerinin okumasını ricâ ettim durum bu. Dönemin Akçaabatlı minibüsçüleri hem kibarmış, hem de kooperatiflerine koydukları isimle de bir o kadar da târihlerine bağlı.

Altınel, ben de varım, dedi

Darıca'nın Belediye Başkanı Muhammet Altınel, yaklaşan seçimler öncesi kritik bir dönemeçte açıklama yaptı. Başbakan Erdoğan'ın Trabzon ziyaretinde zikrettiği, Trabzon'a yeniden geleceğim ve büyük ilçeleri 23-24 Kasım'da ziyaret edeceğim, sözleri herkesçe adayların açıklanacağı târih olarak yorumlandı. Altınel, Darıca'da yaptıklarından söz ederken "Önümüzdeki süreçte bu hizmetlerimizi sürdüreceğiz" diyerek ekledi: "Partimizin önümüzdeki süreçte bize sunacağı görevi kabul ederek, bu görevi başarılı bir biçimde sürdürmek adına gereken neyse yapacağız. Daha büyük hizmetlerimizle birlikte yolumuza devam edeceğiz."
Altınel net bir mesaj verdi. Biz kendisini projeleri olan, genç, dinamik ve çeşitli etraflarla ilişkileri sağlam olan biri olarak tanıyoruz. Bakalım önümüzdeki süreçte pozisyonu ne olacak. AKP'de bunun dışında dışarı yansayan pek de somut bir kıpırtı şu aralar yok. 

Akçaabat Sanat

Târihten bu yana köklü bir kültüre sâhip olduğu bilimen Akçaabat'ın şüphesiz sanatı, kültürü de köklü bir geçmişin ürünü. Bölgede en geniş sanat fa'aliyetlerinin de Akçaabat'ta yapıldığını göz ardı etmemiz mümkün değildir. Fotoğraf sanatçılarının, ressamların, karikatüristlerin, müzisyenlerin, yazarların, şâirlerin, gazetecilerin, tiyatrocuların ve bilcümle sanat dallarıyla iştigâl eden sanatçıların yaşam öykülerinin, başarılarının yer aldığı; ayrıca Akçaabat'ta gerçekleşen tüm sanat fa'aliyetlerinin derlendiği bir ağeli (internet sitesi) açıldı. İlk açıldığı günlerden beri haberdar olduğum ağeliyle ilgili yorum yapmak için bir süre çalışmalarını tâkip ettim. Sosyal paylaşım siteleri üzerinden de tüm çalışmalarının tanıtıldığını gördüm. Murat Eyüpoğlu ismindeki bir kardeşimizin açtığı ağeli gerçekten çok hoş. Kendisi bu internet ağının açılması amacını şöyle açıklıyor: "Akçaabat’ın kültür ve sanat hayatına yaptıkları katkılarla ilçemizin adının bu alanda da duyurulmasına katkı sağlayan isimleri yâd etmek ve ilçemizdeki sanatsal faaliyetleri bildirmek için hazırladık." İlçemizde sanatla ilgili tüm kıpırtıları tâkip ederek, bir yerlik oluşturmuş. Daha da gelişmesini umuyoruz. Bu arada AkcaabatSanat.com'da çok sevdiğimiz abimiz Enver Topsakal'ın şiir gecesinde okuduğu şiirin görüntüsüne rast geldim. Çok hoşuma gitti. Dedim ya sanatla ilgili ne varsa, burada toplanmaya çalışılıyor.  Murat kardeşimizi tebrik eder, ilçe adına yaptıklarına minnettar olduğumuzu bildiririz. Bize düşen görev ise oluşturulan bu ağeline gereken ilgiyi göstermek.