Edebiyatçı, tarihçi fikir adamı olan Hüseyin Nihâl Atsız doğum yıldönümünde Akçaabat’ta düzenlenen bir konferansla anıldı. Kömen Dergisi Trabzon Temsilciliği adına Erol Günaydın Sanat Merkezi’nde düzenlenen ‘Hüseyin Nihâl Atsız’ı Anma ve Anlama Konferansı’na MHP Akçaabat İlçe yönetim kurulu üyeleri ve kadın kolları, Şinik Belediye Başkanı Cemil Pehlevan, Akçaabat Ülkü Ocağı Başkanı Fatih Gedikli, Türk Eğitim-Sen Akçaabat Temsilcisi Niyazi Okumuş, Akçaabat Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Yaşar Sivrikaya, Akçaabat Esnaf ve Sanatkârlar Kredi Kefâlet Kooperatifi Başkanı Osman Zeki Alşan, Akçaabat Muhtarlar Derneği Başkanı Eyüp Gedikli katıldı.
Kömen Dergisi İmtiyaz Sahibi Caner Kara ve Kömen Dergisi Trabzon Temsilci Murat Yılmaz’ın konuşmacı olarak katıldığı konferansın sunumunu ise Sevdenur Reyhan gerçekleştirdi. Düş Ressamı adıyla tanınan radyo programcısı Oğuzhan Sivrikaya’nın Nihâl Atsız’ın şiirlerini seslendirmesiyle başlayan etkinlik saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla devam etti. 10 yaşındaki Kürşat Sivrikaya’nın okuduğu ‘Bozkurtların Yurdu’ adlı şiir katılımcıların ilgisini toplarken açılış konuşmasını gerçekleştiren derginin yayın ekibinden Berkant Parlak toplantının amacının ömrünü Türkçülük davasına adamış Hüseyin Nihal Atsız’ı anmak ve anlamak olduğunu ifade ederek, “Bütün hayatlarını, bütün emeklerini, bütün umutlarını, Türk'ün en küçük bir menfaati için harcamaktan çekinmemiş kimseler, ülküyle hayâlin farkını herkesten iyi bilir. Hiç kimsenin bir hayâl uğruna feda edemeyeceği şeyleri, gözünü kırpmadan feda etmiş kimselere ülkünün tarifini yapmak abesle iştigaldir.” diye konuştu.
Konuşmacılardan söze ilk olarak başlayan Kömen Dergisi Trabzon Temsilcisi Murat Yılmaz Hüseyin Nihâl Atsız’ın, Türk milliyetçiliğinin Ziya Gökalp'ten sonraki fikir önderi olduğunu belirterek, “Atsız'dan sonra Türk milliyetçiliği fikir adamı çıkartamamıştır. İyi bilmeliyiz ki, yaşama ve yaratma kabiliyetini yitirmiş, soylu bir ideale inanmayan toplumlar, fikir adamı ve fikir hareketi çıkartamazlar. Bu durumda da o toplumun havasında soysuzlaşma ve dağılış unsurları yer edinmeye başlar. Atsız’ı saatlerce anlatsam bile O’nun düşüncelerinin yalnızca çok azını anlatmış olurum. Atsız’ı anlamak için yazdığı eserleri okumalıyız. Fikirlerinin derinine inmeli ve nasıl bir Türklük sevgisi ile tüm baskı ve yıldırma girişimlerine rağmen; Türkçülüğünden asla taviz vermediğini okuyarak öğrenmeliyiz. Eğer bu ülkede Atsız’ı tanımadan yetişmiş bir nesil varsa, bu neslin atalarına layık bir nesil olduğundan bahsedemeyiz. Bu nesilden, milli şuur ve gurura mâlik bireyler olup; Türk milleti ve devleti nâmına çalışma yapmalarını bekleyemeyiz. Bugünkü gençliğimizin çoğunluğunun genel durumunu göz önüne aldığımızda ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.” sözlerini sarf etti.
Bursa’dan katılan Kömen Dergisi İmtiyaz Sahibi Caner Kara ise Nihal Atsız’ın hayatında herkesin bilmediği olayları katılımcılarla paylaşarak Atsız’ın ömrü boyunca Türkçülüğünden taviz vermeyerek yaşadığını ve tüm cefâlara göğüs gerdiğini söyleyerek, “Kendisi tutuklu bulunup işkenceler gördüğünde dışarıdan gelen haberlerle babası Mehmet Naili Bey’in vefatını öğrenmişti. Bugün demokratik hak olarak tutuklu halinde bulunanların ailesinin veya akrabalarının ölümü halinde cenazelerine katılma hakkı verilmesi yönünde haberler var. Oysa Atsız, babasının cenazesine gitmesine izin verilmeyen bir kişi olarak tarihe geçmiştir.” ifadelerini kullandı.
Kara sözlerini şöyle sürdürdü, “O davalar sırasında birçok insanın özür dilemesi, af dilemesi kınanamaz. Nitekim de öyle olmuştur. Tutuklanan 23 kişiden sadece Nihal Atsız ve kardeşi Nejdet Sançar Türkçülük yaptıklarını inkâr etmemiştir. Davadaki savunmalarında Türkçüyüz, Turancıyız demişlerdir. Atsız ve Sançar Beyler bu duruşlarını ömürleri boyunca bozmamışlardır.” şeklinde konuştu.
Konuşmalardan sonra, Caner Kara’nın yazmış olduğu ve her kıtanın sonu ‘Vaktiyle bir Atsız varmış, var olsun’ şeklinde biten ‘Kürşat’ın Sofrasında’ adlı şiiri Sercan Gençer seslendirirken Bursa’dan konuk olarak katılan Caner Kara’ya Murat Ali İlerigiden tarafından Kömen Dergisi Trabzon Temsilciliği adına bir plaket takdim edildi.
Öte yandan konferansa Büyük Hun İmparatoru Atilla'nın torunları olduklarını belirten Romanya'nın Sekelistan (Szekelyorszag) bölgesinde 700 bin Türk'e uygulanan asimilasyon ve baskı politikasına dikkat çekmek için Moğolistan'a yürüyen Kimya Mühendisi ve İngilizce Öğretmeni Levente Gergelyfi Borbely de katıldı.