Cumhuriyet döneminde, 1961’de, 71’de, 80’de yapılanların bir değişiği 28 Şubat’ta yapılmıştır. İsmine postmodern darbe dediler ise de hayallerle senaryolarla millet iradesini ipotek altına aldı ve bu iradeye yön verdiler.
Kamu kurumları yöneticileri, üniversite yöneticileri, yargı mensupları, sivil toplum örgütlerinin temsilcilerine, sendikalara ve meslek örgütlerine brifingler verdiler. Suni gündemlerle yok olanları varmış gibi göstererek kamuoyunu tepkisizliğe hazırladılar.
Sincan’da Filistin gecesini haftalarca basın yayın kuruluşlarında verdiler. Filistinli mazlumların durumunu ortaya koyan piyesin oynanması süreci hızlandırmıştır. Bugün aynı piyes Sincan’da veya muhtelif il ve ilçelerde oynanmış olsa hiçbir şey olmaz. O gün de olmamalıydı. Bir yerde bir yanlış varsa o yanlışı elinizle düzeltin, gücünüz yetmiyorsa dilinizle düzeltin, ona da gücünüz yetmiyorsa buğz edin hadis’i doğrultusunda mazlumların sesini dile getirmek bir suç ve bir yanlış değildi.
28 Şubat kararlarının bin yıl etkisini sürdürmesi için dizayn yapıldı.
- Partiler kapatıldı
- Meslek okullarının, özellikle imam-hatiplerin önü kesildi
- İmam-hatipleri olan ilgi azaldı hatta bitme noktasına getirildi
- Sermaye yeşil sermaye ve kırmızı sermaye diye sınıflara ayrıldı
- Yeşil sermayeye bu ülkede yaşama hakkı tanınmadı
- Yeşil sermaye diye adlandırılan sahibi mütedeyyin olan işadamlarımıza ticarette fırsat eşitliği verilmedi hatta ülke dışında yatırım yapmaya zorlandılar
- Sahipleri muhafazakâr ve mütedeyyin olan işadamlarımızın ürettikleri mal ve hizmetler satın alınmadı
- Sokak aralarında stadyum civarlarında köfte satanların bile fişlendikleri bir dönemi yaşadık
- İnsanlarımız fişlendi, köylerde beldelerde hafiyeler dolanmaya başladı
- Müdür olabilecek konumdaki insanların dosyalarına işaretler konuldu
- Milli Güvenlik Kurulu kararı ile ordudan binlerce insan ihraç edildi
28 Şubat’ın mimarlarının ardından bu mağduriyeti yaşayanlar dua etmiyordur. O insanlar için iyi dilek ve temennide bulunulmuyordur. Millet iradesine saygı duymayan zihniyettekiler kudretli oldukları zaman istediğini yaptılar, insanları hizaya çektiler, kendilerini alkışlattılar. Ama bugün, çarşıya pazara çıksalar kaç kişi onlara selam verir, kaç kişi onları tanır.
28 Şubat Milli Güvenlik kararları Türk siyasi tarihinde DSP’yi, MHP’yi palazlandırmış, ANASOL-M 57. Hükümetinin kurulmasına vesile olmuştur. ANASOL-M hükümetinin ülke idaresindeki başarısızlığı beraberinde erken seçimi getirmiştir. 3 Kasım 2002’de yapılan erken genel seçimde geçmiş yönetimlerden memnun olmayan halk siyasi arayış içerisine girmiştir. Bir umut olarak AK Parti’yi görmüş ve ona oylarını vermiştir. Milletin inancı ile değerleri ile oynanmasa idi partiler kapatılmasaydı, büyüme hızı -9’lara düşmeseydi, ekonomi küçülmeseydi, akşam yatıp sabah kalktığında insanlar biraz daha fakirleşmeseydi bu seçmen AK Parti’ye oy vermezdi. AK Parti’nin iktidar olmasının sebebi baskıcı sistem ve başarısız siyasilerdir.
28 Şubat ve 27 Nisanların olmamasını millet iradesinin, demokrasinin, hukukun üstünlüğünün, inanç hürriyetinin baskılanmamasını, özgürlüklerin kısıtlanmamasını bu ülkede huzur ve barışın olmasını diliyoruz.