ALİ TÜREN ÖZTÜRK PARTİ MECLİSİ’NE ADAY

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’nin eski belediye başkanlarından ve milletvekili adaylarından olan iş insanı Ali Türen Öztürk CHP’nin 39. Olağan Kurultayı’nda Parti Meclisi (PM) üyeliğine aday olacağını duyurdu.

28-30 Kasım 2025 tarihlerinde Ankara Spor Salonu'nda gerçekleştirilecek olan ve CHP’nin genel başkan ve üst yönetimin seçileceği, partinin tüzük ve siyasi rotasının belirleneceği, en yüksek karar organı niteliğindeki kurultay öncesinde bir açıklama yapan Ali türen Öztürk, “Parti Meclisi’nde örgütün sözünün değdiği, gençlerin ve kadınların karar mekanizmalarına gerçek katılımının sağlandığı, Karadeniz’in ve Anadolu’nun sesinin duyulduğu, bilgiye, bilime ve üretime dayalı sosyal demokrat politikaların güçlendirildiği bir dönemin kapısını aralamak için görev almak istiyorum.” dedi.

Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına adım atılan bu tarihsel dönemeçte, yalnızca yeni bir siyasal vizyona değil; emeği, adaleti, bilimi ve liyakati merkeze alan güçlü bir demokratik yeniden inşaya ihtiyaç bulunduğunu belirten Ali Türen Öztürk, bu sorumluğun bilinciyle, Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine aday olduğunu büyük bir onurla kamuoyuna ilan ettiğini söyledi.

Öztürk’ün açıklaması şöyle:

“1994 yılında Akçakale Belediye Başkanı olarak sizlerin güveniyle göreve geldiğim günden itibaren, hizmeti bir ayrıcalık değil bir sorumluluk olarak gördüm. 1994–2009 yılları arasında yürüttüğüm belediye başkanlığı döneminde; altyapıdan çevre düzenine, kıyı koruma projelerinden sosyal tesislere kadar ilçemizi geleceğe hazırlayan çok sayıda projeyi bilimsel kurallara, planlı kalkınmaya ve kamu yararına dayalı olarak hayata geçirdim.

2011 yılında Trabzon’da yapılan CHP ön seçiminde birinci olmam, örgütümüzün ve tabanımızın desteğini en güçlü şekilde gösteren tarihsel bir işaretti. Halkımızın bu iradesi, benim için siyasetteki en büyük onur nişanesidir. Bu destek, bugün aldığım kararın en önemli dayanağıdır.

2015 yılında aday listelerindeki tutarsızlık ve siyaseti kişisel hesaplara indirgemeye çalışan anlayış karşısında, adaylıktan çekilmem; siyaseti bir meslek değil bir ahlak meselesi olarak gören duruşumun sonucuydu. Ben, hangi şartta olursa olsun, örgüt iradesinin ve adaletin yanında oldum.

Bir mühendis olarak; bilimin rehberliğinde, planlamanın ciddiyetine inanarak, kenti ve toplumu önceleyen politikaları savundum. Bugün de CHP’nin dijital dönüşümünü, gençliğe açılan kapılarını, yerel yönetim stratejilerini, üretim ekonomisine dayalı sosyal demokrat kalkınma modelini güçlendirme kararlılığındayım.

CHP sadece bir parti değil, Türkiye’nin vicdanıdır. CHP sadece bir örgüt değil, bu ülkenin onurudur.

Ben Parti Meclisi’nde örgütün sözünün değdiği, gençlerin ve kadınların karar mekanizmalarına gerçek katılımının sağlandığı, Karadeniz’in ve Anadolu’nun sesinin duyulduğu, bilgiye, bilime ve üretime dayalı sosyal demokrat politikaların güçlendirildiği bir dönemin kapısını aralamak için görev almak istiyorum.

Bugün Türkiye, hak ettiği çağdaşlaşma hamlesini ancak toplumcu, eşitlikçi, emekten yana bir akılla başarabilir. Bu aklın adresi Cumhuriyet Halk Partisi’dir.

Ben; yıllarını bu partiye vermiş, örgütün içinden gelmiş, halkın iradesiyle büyümüş bir Cumhuriyet Halk Partili olarak, sorumluluk almaya hazırım.