Yerel basından öğrendiğimize göre, Ulaştırma ve Altyapı Bakanımızın Ankara’da Trabzon Heyeti ile yaptığı toplantıda Trabzon’un ulaşımı ile ilgili bir dizi kararlar alınmıştır. Birkaç başlık altında duyurulan kararlardan biri de Trabzon Güney Çevre Yolunun Akçaabat geçişinin çalışmalarının başlatılacağı bilgisi oldu.

Bu vesile ile Güney Çevre yolu ve Akçaabat geçişi ile ilgili bazı düşüncelerimi burada özet olarak ifade etmek istiyorum.

Güney Çevre Yolu ile Erzincan-Trabzon Demiryolu, Trabzon’un ve bölgemizin ulaşım alanında öncelikle ele alınması gereken çok önemli iki projesidir. Her iki projenin de bugüne kadar çoktan inşaatlarına başlanmış veya tamamlanmış olmaları gerekirdi. Bunlara Trabzon Merkezinin Toplu Taşıma veya Hafif Raylı sistem olarak bilinen projesini de dahil edebiliriz. 

Güney Çevre Yolunda geç kalındığı için Trabzon şehir geçişini rahatlatmak düşüncesi ile, önceliği veya uygunluğu tartışılan bir kısım çalışmalar yapılmıştır. Akyazı Tüneli ve bitişik kavşaklar, Kanuni Bulvarı, Trabzon Şehir Merkezinde yapılmakta olan ve yapımı planlanan tünellerden bazıları, Akçaabat geçişinde karayolunu sahile alma teşebbüsü gibi. Trabzon’un ulaşım sorunu; Güney Çevre Yolunu da içerisine alacak şekilde bütüncül bir bakış açısı ile projelendirilerek ele alınmış olsaydı bugüne kadar harcanan paralarla Güney Çevre Yolunun önemli bir bölümü tamamlanmış ve bazı şehir içi bağlantıları da yapılmış olabilirdi. Bunları birilerini yermek için yazmıyorum. Amacım, bundan sonra yapılacak yatırımlarda daha özenli davranılması hususunda bir katkıda bulunabilmektir. Şüphesiz yapılan yatırımlar Trabzon için önemli kazanımlardır. Emeği geçen, katkısı olanları taktir ediyoruz. Ancak, özellikle büyük harcamaları gerektiren Kanuni Bulvarı inşaatının öne alınması, Güney Çevre Yolunun ikinci planda kalmasına ve ertelenmesine sebep olduğu gerçeği de ortadadır.

Şimdiki duruma gelirsek; Ankara’da yapılan toplantıda Güney Çevre Yolunun Akçaabat Bölümüne başlanacağı yönünde, basında çıkan beyanatı, Trabzon ve Akçaabat için Ulaştırma ve Altyapı Bakanımızın önemli bir müjdesi olarak görüyorum. Halihazırda, Güney Çevre Yolunun yıllar önce yapılmış bir projesi olduğunu biliyoruz. Bu projede; Akçaabat Geçişi batıda Salacık Mahallesi merkezinden başlamaktadır. Buradan itibaren Akçaabat’ın doğu sınırındaki Yıldızlı Mahallesi sonuna kadar tamamen imar planı dahilindeki yerleşim alanlarından geçmektedir. Bu güzergahın takip edilmesi Kanuni Bulvarında olduğu gibi çok büyük kamulaştırma maliyetleri çıkaracak ve bölgede kıt olan arsa ve arazilerin elden gitmesine sebep olacaktır. Sanıyorum ki Ulaştırma Bakanımız ve teknik ekibi de bunun bilincinde olduklarından basına yansıyan beyanatta viyadük-tünel kombinasyonu ile güzergahın geçileceği ifade edilmektedir.

Bugün gelinen aşamada, Güney Çevre Yolu ileriye dönük olarak Trabzon’un batı sınırında Beşikdüzü’nden başlayacağı düşünülerek planlanmalıdır. Bilahare ekonomik imkanların el verdiği ölçüde bölümler halinde tatbikat projeleri tamamlanarak uygulamaya geçilebilecektir. Esasen, şimdiye kadar birinci derecede aciliyeti olan Akçaabat geçişinin güncel duruma göre uygulama projesi çoktan hazırlanmış olmalıydı. Doğal olarak projenin hazırlanması için bir süreye ihtiyaç vardır. Zararın neresinden dönerseniz kardır diyerek zaman kaybetmeden inşaat ihalesi için çalışmalar hızlandırılmalıdır.

Ayrıca, Güney Çevre Yolu proje çalışmalarına paralel olarak, Trabzon’un şehir merkezi ile sahil boyu ilçelerin merkezleri ve kırsal yerleşimlerini de kapsayacak şekilde ANA ULAŞIM AĞI MASTER PLAN çalışmaları, Bakanlık ve Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde yürütülmesi bütüncül bir planlama açısından önem arz etmektedir.

Bilindiği üzere, ülkemizde karayolu ulaşımı konusunda uzman kurum Karayolları Genel Müdürlüğüdür. Yapacakları değerlendirmeler sonucu, Güney Çevre Yolu için en uygun güzergahı seçeceklerdir. Bizim açımızdan ilk bakışta, eski projede Salacık’tan öngörülen girişin daha batıda Akçaakale-Mersin tarafına kaydırabileceği ve Akçaabat geçişinde güzergahın eskisine göre güney yönüne ötelenerek geçirilebileceği düşünülmektedir. Şehir bağlantılarıda; Darıca Deresi, Akçaabat Kireçhane Deresi, Söğütlü Deresi, Yıldızlı Deresi Vadileri ve uygun görülecek diğer yerlerden yapılabilecektir.

Ulaşım Master Plan çalışmaları kapsamında; Akçaabat Belediyesince ön çalışmaları yapılan, Akçaabat şehir merkezinden Hıdırnebi Yaylası, oradan Çal Mağarası, Çayırbağı Şahinkayalar, Beypınarı Yaylası, Düzköy Yaylası, Işıklar Yaylası, Büyükoba, Taşlıoba, Uçarsu, Sırt bölgesi ve Derecik yönünden Sera Gölüne bağlanan AKÇAABAT DAĞ VE YAYLA TURİZM KORİDORU (GÜZERGAHI)’nun anayolunun planlanarak öncelikle yapılması Bölgemiz turizmi açısından büyük bir öneme sahiptir. Bir örnek olması açısından bu projeden söz edilmiştir. Diğer ilçelerimizde de buna benzer turizm projelerinin yol ağları da  dikkate alınmalıdır.

Kısa zaman içerisinde başlanabilse de, Çevre Yolunun Akçaabat geçişi inşaatı ülkemiz şartlarında uzun yıllar alabilecektir. Trabzon Merkezdeki tanjant yoluna benzer şekilde hem sahil karayolundaki trafiği, hem de şehiriçi trafiği rahatlatmak üzere yaklaşık on yıl önce çalışmaları başlatılan Pulathane Bulvarı inşaatı çok yavaş yürüdüğünden halen bitirilememiştir. Bu yolun sıkı bir şekilde takip edilerek tamamlanması gerekir. Mevcut sahil Karayolunda trafiği rahatlatmak üzere 2017 yılı başlarında ihale edilen Söğütlü’deki Üniversite kavşağı ile Düzköy İlçesi yol ayrımı kavşağının inşaatlarına bir an önce başlanmalıdır.

Trabzonlu bir Bakanın ve Genel Müdürün olması ve yöremizin insanı olarak bu bölgedeki yatırımlara her zaman destek veren bir Cumhurbaşkanımızın bulunması bizim için büyük bir şanstır. Bu şansı iyi değerlendirerek ulaşımla ilgili sorunlarımızı aşabilmeliyiz. Burada, başta Milletvekillerimiz ile şehrimizin üst yöneticileri olmak üzere; Yerel siyasilerimize ve sivil toplum örgütlerimize büyük bir görev düşmektedir. Trabzon’un sorunlarını çözme konusunda birlik yaparak, ortak akılla hareket ederek sonuç almayı başarabilmeliyiz.

                                                                                             Ş