Meydan Parkı'ndaki Atatürk Anıtı önünde toplanan gazeteciler, 15 Temmuz şehitleri için saygı duruşunda bulundu.

Grup adına basın açıklaması yapan TGC Genel Sekreteri İpek Cansel Şahin, darbe kalkışımının akabinde demokrasi ve ulusal iradenin yanında duruş gösteren Türk medyasının, bu saldırının halka duyurulması, darbe girişimcilerine karşı moral üstünlüğü sağlanması, halkın direnişe geçmesi, saldırının savuşturulmasında en önemli rolü oynadığını belirtti.

Bağımsız ve özgür basının, medyada demokrasi ve çok sesliliğin önemli olduğunu dile getiren Şahin, "Gerek demokrasi ve özgürlüklerin savunulması gerekse bir ülkenin kaderi için ne kadar önemli olduğu, tartışmaya meydan vermeyecek biçimde görülmüştür. Demokrasi ve basın tarihi, Türk basınının bu kahramanca duruşunu, elbette altın harflerle yazacaktır." dedi.

Şahin, o karanlık gecede, medyanın yanı sıra iktidarı ve muhalefetiyle siyasetin, cuntacılara açık tavır aldığını da ifade ederek, darbe girişimine karşı toplumun, siyasetin ve medyanın gösterdiği bu ortak karşı çıkışın, uzun yıllardır belki de ilk kez büyük bir uzlaşmayı sağladığını söyledi.

Türkiye'nin, "Sorun ülke ve demokrasi ise gerisi teferruattır." diyerek büyük bir dayanışma örneği gösterdiğini vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:

"Bu durum, ülkemize yönelik saldırı ve tehditlerin savuşturulması ve sorunların çözümü açısından yepyeni fırsatlar demektir. Siyaset kurumu, geçmiş gerilim ve kavgaları bir yana bırakarak, ülkenin sorunlarına yoğunlaşmalıdır. Bunun tek zemini, darbe girişimcilerinin de hedef aldığı, parlamenter demokrasimizin en önemli kurumu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. O Meclis ki büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının yürüttüğü ulusal kurtuluş mücadelesi içinde kurulmuş, bu kutsal mücadeleyi yönetmiş ve Cumhuriyetin kuruluş ve inşasına temel dayanak olmuştur."

TGC Başkanı Yusuf Turgut ise geçmiş darbe dönemleri düşünüldüğünde basın özgürlüğünün demokrasilerin olmazsa olmazı olduğunu söyledi.

Basın mensupları, Türk bayrağı açıp fotoğraf çektirdikten sonra dağıldı.