Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 23 Ocak 2007 tarihinde imzalanan sözleşme ile başlanılan Yeni Cami ve Müştemilatı 2006-2007 Yılları Onarım İşi”, adeta kaplumbağa hızıyla yürüyor. 439.000 YTL ile Mimar Fırat Genç tarafından yükleniciliği üstlenilen ve İnşaat Mühendisi Necati Karabüyük’ün şantiye şefliğini yaptığı işin teslim tarihi 15 Kasım olarak görünmesine rağmen, yürütülen işlerden hiçbiri henüz tamamlanmadı.1912 yılında yapılan ve yılların yıpranmışlığını dışa yansıtan Yeni Cami’ye el atan Vakıflar Trabzon Bölge Müdürlüğü’nün kontrollüğünü yaptığı işin tamamlanması için en az 3 aylık bir ek süreye daha ihtiyaç olduğu ifade ediliyor.Öte yandan yürütülen çalışmaların hızı olduğu kadar kalitesi de mahalle halkının ve cami ce-maatinin tepkisine neden oluyor.Caminin yeniden inşa edilen şadırvanının da bulunduğu alanın zeminine kaplanan karo taşlarının yüzey sularının isalesini sağlayacak bir eğimde olmaması nedeniyle defalarca söküldüğünü belirten mahalle sakinleri, caminin çarşı tarafındaki girişindeki merdivenin bir bölümünün de kapatılmasına da tepki gösterdi.Caminin iç cephesindeki çalışmaların da projede belirtildiği üzere yapılmadığını ileri süren mahalle halkı, boyaların tamamen kazındıktan sonra yapılması gereken boyama işlemine ise yüzeysel bir kazıma sonrasında başlandığını söyleyerek konuyu ilgili yerlere aktarmak için girişimde bulundular.Yıllar sonrasında gerçekleştirilen onarım işinin böylesine bir üslupla yapılmasının hem kaynak israfı olduğunu, hem de yıllara meydan okuyacak şekilde yapılması gereken bir işin birkaç yıl içerisinde heba olabilecek bir tarzda gerçekleştirilmesinin kabul edilebilir olmadığını da belirten mahalleliler, kontrolörlük görevinin iş bitiminde değil şimdilerde yapılmasını istediler.Mahalleliler, “İşin bir an önce bitmesini istediğimiz gibi projedeki gibi bitmesini de istiyoruz.” dediler.Öte yandan cami müştemilatı içerisinde bulunan dükkanların tavan izolasyonlarında da çeşitli sıkıntılar yaşandığı öğrenildi. Cami avlusunun altında yer alan ve İstiklâl Caddesi ile Cami Sokak’a cephe olan dük-kanların tavanlarından yine suların sızdığı ifade edildi