Trabzon Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Başkanlığı’nın 43. Dönem Olağan Genel Kurulu Hüseyin Kazaz Kültür Merkezi’nde yapıldı.
Trabzon’un yanı sıra Artvin, Bayburt, Gümüşhane ve Rize illerinin de dahil olduğu Veteriner Hekimler Odası’nın olağan kongresine tek liste ile gidildi ve mevcut Akçaabatlı Başkan Sebahattin Yazıcı yeniden başkanlığa seçildi.
Divan Başkanlığını Trabzon Tarım İl Müdürlüğü Hayvan Sağlığı Şube Müdürü Selim Terzi’nin yaptığı ve veteriner hekimlerin yaşamış oldukları sorun ve sıkıntıların yoğun bir şekilde dile getirilip tartışıldığı kongrede yeniden başkanlığa Sebahattin Yazıcı seçilirken Yönetim Kurulu da şu isimlerden oluştu; Okan Barutçu, Engin Yetimoğlu, Yasin Öztürkoğlu ve Ahmet Çebi.
Genel Kurulların meslek sorunlarının ülke ve bölge hayvancılığımızın ele alınıp tartışıldığı ve çıkış noktalarının arandığı platformlar olduğuna dikkat çeken Başkan Yazıcı, mezbaha ruhsatı olmayan belediyeler, sokak köpeklerinin kuduz tehlikesi, kuş gribi ve Kırım Kongo ateşli hastalığı konularında önemli açıklamalarda bulundu.

MEZBAHANESİNE RUHSAT VEREMEYEN ADAY OLMASIN
Belediye yönetimlerinin bünyelerinde bulunan mezbahaneler de yaşanan ruhsat sıkıntısına da değinen Yazıcı, konuyla ilgili olarak şöyle konuştu; "Biz aslında aklımızdan hep şunu geçirdik. Köftesinin meşhur olduğu bölgenin son derece modern mezbahalarla hizmet verebilirliğini kamuoyunun önüne taşımaya çalıştık. Herkesin gıda alma hakkı vardır, insan hakları evrensel beyannamesinde bu açıkça yazılmıştır. Ama parasını verdiği halde hak ettiği gıdayı alamayan kişi içinde ayrıca bir mağduriyet söz konusudur. Bölgemizde bu sektörü canlandıracak mezbahaneler ve kombineler son derece modern olması gerekir. Özellikle yerel yönetimlerin elinde olan mezbahanelerin de en kısa sürede modernize edilip ruhsatlandırılması lazımdır. Ben açıkça şunu söylüyorum, önümüzdeki yerel seçimlerde mezbahasını modernize edemeyen başkan bence aday olmasın. Ben bunu açık yürekliliğimle söylüyorum."
Sokak hayvanları konusunun başlı başına bütün ülkemizde bir sorun teşkil etmekte olduğuna da dikkat çeken Yazıcı; "Avrupa’da sokakta köpekte kuduzun olduğu tek Avrupa ülkesi maalesef Türkiye’dir. Bu konuda ciddi önlemler alınmalıdır. İl Hayvanları Koruma Kurulu’nun yeterince olaya eğilmediğini, eğilemediğini ve temsilde de başkanlıktan ziyade elemanlar düzeyinde temsil edildiğini gördüğüm için bir amaca ulaşmayacağını ve bunlara ek olarak bütçelerinin yetersiz olduğu yönünde mazeretlerinde eklendiğini, aksine bu bütçeyi başka işler için bulabildiklerini bildiğimizden daha çok üzüldüğümüzü sokakta ısırılan bir çocuğun kuduz riski altında çektiği stresin ülke ekonomisine kuduz aşılamasından dolayı vermiş olduğu kaybı çok daha yüksek olduğu da ortadadır" diye konuştu.
Kuş gribi ve kene olaylarına da değinen ve yapılması gerekenler hakkında görüşlerini beyan eden Yazıcı, şunları kaydetti; "Bu konularda tıp hekimleriyle beraber veterinerlerin ortaklaşa çalışmaları kaçınılmazdır. 1980’den sonra kapatılan bu yöndeki çalışmanın yapıldığı teşkilatın yeniden hayata geçirilmesi gerektiğinin altını özellikle çizmek istiyorum. Bu konuda en büyük denetici bilinçli tüketicidir. Tüketicileri ve aldıkları hayvansal gıdaları konusunda bilinçli olarak almaya ve gördükleri aksaklıkları da arkasında durarak da sonuna kadar da haklarını aramaya davet ediyorum"

Trabzon’un yanı sıra Artvin, Bayburt, Gümüşhane ve Rize illerinin de dahil olduğu Veteriner Hekimler Odası’nın olağan kongresine tek liste ile gidildi ve mevcut Başkan Sebahattin Yazıcı yeniden başkanlığa seçildi.
Divan Başkanlığını Trabzon Tarım İl Müdürlüğü Hayvan Sağlığı Şube Müdürü Selim Terzi’nin yaptığı ve veteriner hekimlerin yaşamış oldukları sorun ve sıkıntıların yoğun bir şekilde dile getirilip tartışıldığı kongrede yeniden başkanlığa Sebahattin Yazıcı seçilirken Yönetim Kurulu da şu isimlerden oluştu; Okan Barutçu, Engin Yetimoğlu, Yasin Öztürkoğlu ve Ahmet Çebi.
Genel Kurulların meslek sorunlarının ülke ve bölge hayvancılığımızın ele alınıp tartışıldığı ve çıkış noktalarının arandığı platformlar olduğuna dikkat çeken Başkan Yazıcı, mezbaha ruhsatı olmayan belediyeler, sokak köpeklerinin kuduz tehlikesi, kuş gribi ve Kırım Kongo ateşli hastalığı konularında önemli açıklamalarda bulundu.

MEZBAHANESİNE RUHSAT VEREMEYEN ADAY OLMASIN
Belediye yönetimlerinin bünyelerinde bulunan mezbahaneler de yaşanan ruhsat sıkıntısına da değinen Yazıcı, konuyla ilgili olarak şöyle konuştu; "Biz aslında aklımızdan hep şunu geçirdik. Köftesinin meşhur olduğu bölgenin son derece modern mezbahalarla hizmet verebilirliğini kamuoyunun önüne taşımaya çalıştık. Herkesin gıda alma hakkı vardır, insan hakları evrensel beyannamesinde bu açıkça yazılmıştır. Ama parasını verdiği halde hak ettiği gıdayı alamayan kişi içinde ayrıca bir mağduriyet söz konusudur. Bölgemizde bu sektörü canlandıracak mezbahaneler ve kombineler son derece modern olması gerekir. Özellikle yerel yönetimlerin elinde olan mezbahanelerin de en kısa sürede modernize edilip ruhsatlandırılması lazımdır. Ben açıkça şunu söylüyorum, önümüzdeki yerel seçimlerde mezbahasını modernize edemeyen başkan bence aday olmasın. Ben bunu açık yürekliliğimle söylüyorum."
Sokak hayvanları konusunun başlı başına bütün ülkemizde bir sorun teşkil etmekte olduğuna da dikkat çeken Yazıcı; "Avrupa’da sokakta köpekte kuduzun olduğu tek Avrupa ülkesi maalesef Türkiye’dir. Bu konuda ciddi önlemler alınmalıdır. İl Hayvanları Koruma Kurulu’nun yeterince olaya eğilmediğini, eğilemediğini ve temsilde de başkanlıktan ziyade elemanlar düzeyinde temsil edildiğini gördüğüm için bir amaca ulaşmayacağını ve bunlara ek olarak bütçelerinin yetersiz olduğu yönünde mazeretlerinde eklendiğini, aksine bu bütçeyi başka işler için bulabildiklerini bildiğimizden daha çok üzüldüğümüzü sokakta ısırılan bir çocuğun kuduz riski altında çektiği stresin ülke ekonomisine kuduz aşılamasından dolayı vermiş olduğu kaybı çok daha yüksek olduğu da ortadadır" diye konuştu.
Kuş gribi ve kene olaylarına da değinen ve yapılması gerekenler hakkında görüşlerini beyan eden Yazıcı, şunları kaydetti; "Bu konularda tıp hekimleriyle beraber veterinerlerin ortaklaşa çalışmaları kaçınılmazdır. 1980’den sonra kapatılan bu yöndeki çalışmanın yapıldığı teşkilatın yeniden hayata geçirilmesi gerektiğinin altını özellikle çizmek istiyorum. Bu konuda en büyük denetici bilinçli tüketicidir. Tüketicileri ve aldıkları hayvansal gıdaları konusunda bilinçli olarak almaya ve gördükleri aksaklıkları da arkasında durarak da sonuna kadar da haklarını aramaya davet ediyorum"