MHP Adayı Metin Gedikli "Büyükşehir'de en avantajlı Akçaabat'tır" dedi.
MHP Adayı Metin Gedikli "Büyükşehir'de en avantajlı Akçaabat'tır" dedi.
MHP Akçaabat Belediye Başkan Adayı, Söğütlü Belediye Başkanı Metin Gedikli
Teşhis belli, tedaviye odaklanmalı
Söğütlü Belediye Başkanı ve Milliyetçi Hareket Partisi Akçaabat Belediye Başkan Adayı Metin Gedikli, iddialı açıklamalarda bulundu. Başkan Gedikli, “İlçemiz ciddi anlamda bir potansiyel oluşturuyor. Akçaabat, diğer ilçelere göre çok önemli bir ilçe” dedi.
İşte Başkan Gedikli’nin açıklamaları:
Önümüzde bir büyükşehir süreci vardı. Genelge olarak Trabzon, tüm il sınırları ile büyükşehir statüsüne kavuştuğundan dolayı, Trabzon halkı olarak da bizlerin, büyükşehir işleyişinin ne olduğunu veya mevzuatının neleri etkilediğini, etki ve yetki alanlarının neresi olduğunu, o statüde nelerin değişip nelerin farklılaşacak olduğunu yeni yeni öğrenmeye başladığımızda ilk öğrendiğimiz şey, otomatikman beldelerin kapanacak olmasıydı. Söğütlü’de bugün yaklaşık olarak 26 bin nüfus var ve yeni ruhsatlarla beraber sürekli göç alan bir belde durumundayız. O ruhsatların bittiğini de varsayarsak nüfus 40 bini aşıyor. Bu da birçok ilçeden hatta bazı illerden bile daha büyük bir nüfus potansiyeli anlamına geliyor. Böylesi bir ortam içinde, Akçaabat mülki sınırları içindeki yaşam alanlarımız devam ettiğinden dolayı, Akçaabat genelinde 14 tane beldenin tüzel kişiliğinin sona erecek olduğunu, 50 köyün de bu doğrultuda mahalleye dönüşmesi ve ilçede tek merkezli belediye olacak olmasından dolayı, arkadaşlarımızın da teşvikleriyle, bu doğrultuda Akçaabat için adaylık söylentileri oluşmaya başladı. Bununla ilgili bir takım çalışmalar yapıldı ve çalışmalar neticesinde, aday olmamız gerekliliği ön plana çıktı. Başka aday adayı arkadaşlarımız da vardı. Daha sonra aday adaylarının değerlendirme süreci tamamlandıktan sonra, aday belirlemenin kesinleşmesi gerekiyordu ve kesinleştirildi. Parti olarak amacımız, erken aday belirlemekti.
Stratejik olarak baktığınız zaman amacımız, 14 belde, 50 köy ve dağınık bir coğrafyada yaşayan yaklaşık 115 bin nüfusa, bu seçim çalışmalarında ulaşabilmek ve bu insanlarla iletişim kurabilmek. Süreci ve kendinizi ifade edebilmeniz için ciddi bir performans, ciddi bir zaman dilimine ihtiyaç olabileceğini ve nelerle karşılaşabileceğimizin öngörülerini önceden tespit etmiştik. Bunun için “erken giden yol alır” mantığıyla, adaylığın erken olmasının bizler için daha faydalı olacağını düşündük. Bunda da yanılmadığımızı gördük. Ramazan ayında da saha çalışmalarımıza başlamış olduk. En uzak köylerden merkeze doğru bir çalışma gerçekleştirdik. Bu çalışmamızın neticesinde, rakip adaylar daha sahaya çıkmadan biz, bir tur bitirmeyi düşündük. Hedeflediğimizden fazlasını yaparak 1,5 tur bitirdik. Çalışmalarımız tempolu bir biçimde devam etmektedir. Daha detaylı daha kombinasyonlu çalışma olmuştur. Bazıları çalışmalara erken başlarsak yıpranmalar olur diye düşünüyordu. Zaten belediye başkanlığı olarak, aktif görevde olan birisiyim, yıpranmışlık varsa zaten onun önünü alamazsınız. Ama böyle bir yıpranmışlık bizim görev yaptığımız yerde olmadığından dolayı düşüncelerimizde de yanılmadık.
Belediyecilik anlayışı mevzuat ve işleyiş bakımından büyükşehir yasasından sonra alışıla gelmişin çok dışında seyredecek çünkü, büyükşehir ile ilçe koordinasyonunun çok iyi olduğunu, ilçenin de büyükşehirin içinde, karar mekanizmasında bir takım etkileri olduğunu, bu bilinç içerisinde büyükşehirin yapması gerekenle büyükşehirle yapılması gerekenlerin sınıflandırılmasının mevzuat gereği çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bunların önemini bilen birisi olarak, belediyecilik mevzuatlarını ve uygulamalarını bilen ve belediyenin içinden gelen birisi olarak, bu olaylara bakışımızın en önemli ayağı sosyal ayaktır. Yerel yönetimi tanımlarken de, “yerel yönetim nedir” diye tanımladığımızda, bu aslında “yerinden yönetmektir”. Belediyecilik faaliyetlerinin en başı, “ben yöneteceğim” değil “biz yöneteceğiz” olmalı. Önce sosyal iletişimcilik, sonra projecilik, hepsini bir arada birleştirdiğimiz zaman zaten mükemmele giden yolu da açmış olursunuz.
Akçaabat’la ilgili temel yatırım projeleri neler?
Akçaabat’ın sorunları hemen hemen herkesin bildiği sorunlar. Büyükşehir yasası gereğince; sosyal ve kentsel planlama, ulaşım, sportif anlamda kadınlara, yaşlılara ve gençlere imkan, eğitime katkı konularında, ilçe belediye başkanlarının da daha çok proje geliştirme hakları ve yetkileri olacak. Onları çok iyi değerlendirmek gerek çünkü Akçaabat, ciddi anlamda bir potansiyel oluşturuyor. Trabzon’un 18 ilçesi, Ortahisar ile beraber Trabzon’un merkezini oluşturuyor. %80- %90 fiziki anlamda kendini tamamlamış bir konumda. Bugün Trabzon’un metropol olabilmesi için, fiziki anlamda büyüyüp gelişebilmesi için, Akçaabat’ın, diğer ilçelere göre çok önemli bir ilçe olduğunu düşünüyorum. Bunu, Akçaabatlılık egosundan dolayı söylemiyorum. Büyükşehirin büyüyebilmesi için söylüyorum. Çünkü Trabzon’umuzun doğuya doğru büyüme imkanı yok. Kaşüstü geldi dayandı. Kuzeyimizde Karadeniz, güneyimizde de son derece eğimli bir coğrafi yapımız var. Bu yapının da, şehir planlamasına uygun olmadığını biliyoruz. Akçaabat, Trabzon’un büyükşehir noktasında büyüyebileceği en müsait kapıdır. Daha açık söylersek, Trabzon’un batıya açılan kapısı Akçaabat’tır. Metropol il olma durumunda da, ilin vitrin özelliğini taşıyacak olan yeri yine Akçaabat olacaktır.
Akçaabat, sayısal çoğunluğu fazla olan bir ilçe. Trabzon ikamet verilerinde %38 civarındaki bir ikamet yoğunluğu Akçaabat kökenli. Merkezdeki %38’lük oran, ciddi anlamda o ilin lokomotifi olmak demektir. Akçaabat, bu farkını ortaya çıkaracak. Avantajlarını projeleriyle süsleyecek. Yapılacak çalışmalarla, Akçaabat’a ciddi bir anlamda vizyon değiştirebilir. Akçaabat’ın metropol bir ilçe, Trabzon’un da metropol bir il olabilmesi ve Doğu Karadeniz’deki illere Trabzon’un tekrardan ağabeylik yapması lazım. Lider il olması lazım. Sürekli göç veriyoruz. 8 milletvekilinden 6 milletvekilliğine düştük. 1 milyon 200 bin Trabzonlu dışarıda yaşıyor. İlimizin çoğunluğu gurbette yaşıyor. Yerleşik yapıdaki yönetimlerin de bu göçe dur diyebilmesi için, “beklentiler neydi eğ bu insanlar gitti” sorusuna yanıt bulmak lazım. Bu duruma, kamu yetkililerinin çözüm üretmesi lazım. Teşhis belli, tedaviye odaklanmak lazım. Biz de tüm çalışmalarımızı o doğrultuda yapmaya çalışıyoruz.
“Aynası işti kişinin lafa bakılmaz” misali, neticede biz, belediye başkanlık görevini yürüten, bu faaliyetin içinde yetkisi devam eden bir adayız. Diğer arkadaşlarımız da geçmiş dönemlerde başkanlık yapmış insanlardır. Vatandaşlara, bahsetmiş olduğumuz programların detaylarını izah etmeye çalışıyoruz. Neticede kamuoyunun takdiriyle birçok aday belli olacaktır ama bir tane aday kazanacaktır. Biz bu yola çıkarken, kazanmayı da kaybetmeyi de göze aldık. Bunun hesabıyla yola çıkıyoruz. Biz de kazanmak adına seviyeli, onurlu, sağa sola sataşmadan, kimseye çamur atmadan, daha sonra da birbirinin yüzüne bakabilecek, birbirinin halini hatrını sorabilecek bir yapı içerisinde olmaya dikkat ediyoruz. Ahlaki çıtayı bozmadan, her kesime doğru mesajlar vererek, üstesinden gelemeyecek hiçbir söyleme de girmeden, bu işleri medeni insanlar gibi yürüteceğiz. Gerisi halkın takdirine kalmış bir şeydir.
Kapanacak 14 belde için neler düşünüyorsunuz?
Durum tespit çalışması yapıldı, sorunlar da belli çözümleri de belli. Akçaabat’ın mülki sınırları 50 köy, 14 belde. Mevcut merkezleriyle beraber, tek merkezli belediye olduğu zaman her taraf belediye hizmet alanı içinde kalacak. Hizmet şeması şimdikinden farklı olacak. Yasa gereği, nüfusa göre veriliyor bu yetkiler. Akçaabat’ın en az 5 başkan yardımcısı kadrosu oluşuyor. Stratejik ileri hizmet birimleri oluşturulacak. Bu birimler oluşturulurken, hangi noktada hizmet birimi oluşturulacaksa şantiyesi, ilgili yetkilisi, ikmali ile oralardaki ihtiyaç durumları belirlenip, o doğrultuda projeler kısa ve uzun vadede belirlenip, yine o periyot içinde iyi bir planlamayla, sosyal duyarlılık içinde bu sorunların çözüme kavuşması doğrultusunda çalışılacaktır.
Vereceğim en büyük mesaj, en başta da söylediğim gibi, büyükşehir halkası ile oluşacak olan önümüzdeki sürecin, yönetsel anlamda, vatandaşın günübirlik iş ve işleyişinin sağlıklı gerçekleşmesi anlamında, “biz” mantığının, “birlikte yöneteceğiz, beraber yaşayacağız” mantığının ve işleyişinin mücadelesini verecek olduğumuzdur. Yerel yönetimin özü halktır ve bu yüzden halkla bütünleşmeyen hiçbir yönetimin huzuru ve başarısı da söz konusu değildir. Bu doğrultuda vatandaşlarımızın bizi desteklemelerini istiyor, her bir vatandaşımıza sevgilerimi ve saygılarımı i
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.