İşte Çavuş'un yaptığı açıklama...

Ülkemizde 1961, 1982, 1987, 1988 ve 2007 tarihlerinde 5 ayrı referandum (halkoylaması) yapılmıştır. Bunlardan 1988 tarihinde yapılan Mahalli Seçimlerin 1 yıl öne alınması reddedilmiştir. Gerisi ekseri çoğunlukla kabul edilmiştir. 12 Eylül’de yapılacak halk oylamasında da halkımızın evet diyeceğinden hiç şüphemiz yoktur. Halkımızdan sonucun evet olacağı izlenimini almaktayız.

12 Eylül 2010’da halkoyuna sunulacak 26 maddeli Anayasa değişikliği 100 yılın fırsatıdır. Önemli bir fırsattır. Özürlü ve cüce olan demokrasimizi büyütmek istiyorsak referandumda “evet” diyelim. Kayıt dışı siyasetin, halk egemenliği ve Meclis’in üzerindeki baskısını bu referanduma “evet” diyerek ortadan kaldıralım. Halkın kendi kendini idare etme sistemine birlikte destek verelim, güçlendirelim.

27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat kıskacını 12 Eylül 2010 tarihinde yapacağımız referanduma “evet” diyerek kıralım. 12 Eylül darbe yıldönümünü darbe yıldönümü olmaktan çıkartalım “Demokrasi Bayramı” yapalım. Milleti ve devletiyle güçlü demokratik Türkiye için referandumda “evet” diyelim. Bu referandumla sular akacağı yere çekilmeli, kayıt dışı siyaset, kaçak siyaset ortadan kaldırılmalıdır.

Referandumda hayır oyu vereceğini açıklayan partiler halkoyuna sunulan 26 maddeye hayır demiyor, sadece AK Parti’nin istediği olmasın diye hayır veriyor, bir manada AK Parti’yi oylatmış oluyorlar. Bu seçimi güven oylamasına dönüştürmeye çabalıyorlar. AK Parti’yi yargılayacaklarını söyleyenlerin 2,5 yıllık iktidarları döneminde nasıl yargılandıklarını bu millet görmüştür.

Merak ediyorum; sağlıkta dönüşümü mü, ilaç kuyruklarının kalkmasını mı, hekim seçme hakkının getirilmesini mi, her vatandaşın istediği hastaneye gitmesini mi, yapılmış duble yolların iki katı daha yapılmasını mı, köy yollarının asfalt yapılmasını mı, paramızın pul olmaktan çıkartılmasını mı, 2 bin 500 dolar olan GSMH’nin fert başına 10 bin dolara çıkmasını mı, komşu ülkelerimizle ilişkilerimizin düzelmesini mi, birçok ülkede Türk vatandaşlarına vizenin kalkmasını mı, İran’ın yanında yer almamızı mı, mazlumları savunup İsrail’le restleşmemizi mi, Trabzon’un ve Akçaabat’ın altın yıllarını yaşadığını mı sorgulayacaklar? Bize hesabı aziz milletimiz ancak sandıkta sorar.

 26 maddelik halk oylamasına parti olarak CHP, MHP ve BDP aynı çember içerisinde, aynı sloganlarla hayır diyorsa burada halkın yararına olan kanun maddelerinin oylanması değil, AK Parti’yi tökezletme gayreti vardır, bu da demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne, 1982 Anayasası’na karşı duruşa, dün söylenilenlere ters bir çıkıştır, inkârdır.

Bu Anayasa değişikliği bizim ve çocuklarımızın geleceğini şekillendirecektir. 2007’deki referandumda olduğu gibi halkımızın sağduyusunun hâkim olacağına inanıyorum.