Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından Karayolları 105. Şube Şefliği’nden Sağlık Bakanlığı’na devri yapılan alana yaptırılacak olan hastane, ihale aşamasında tam anlamıyla bir karmaşa ortamı yarattı.

Daha önce ihalesi iki kez iptal edilen, Nisan ayı içerisinde yapılması planlanan son ihale ise 29 Mayıs’a ertelenen hastane için geçtiğimiz hafta içerisinde Trabzon’a gelen TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ın temasları da değişik söylentilere yol açtı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte Trabzon’a gelen ve Nihat Usta Köfte Salonu’nda yemek yerken Akçaabat Belediye Başkanı Şefik Türkmen ile görüşen TOKİ Başkanı Bayraktar, hastanenin yapımıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

Zeminle ilgili bazı problemleri olan Bayraktar’a Başkan Türkmen de hak vererek bu alana hastane yerine otel yapılmasını istedi. Başkan Türkmen, hastanenin iç kesime yapılması halinde Sarıtaş TOKİ’den alacakları 18 daireyi de TOKİ’ye verebileceklerini söyledi.

Sohbette bulunan AK Parti Trabzon Merkez İlçe Başkanı Ergin Aydın ise konuyla ilgili bilgi vermesi için Akçaabat Belediyesi Ak Parti Meclis Grubu Başkanı Osman Parlayan’ı çağırttırdı.

Parlayan, hastane için Milletvekili Cumur’la birlikte hareket ettiklerini; kendilerinin bu konuda herhangi bir değişiklik talepleri olmadığını vurguladı. Parlayan, yapım işinde ise hastane yerine otelin daha doğru bir mimari seçim olacağını da belirterek “Hem otel hem de hastane” isteğine vurgu yaptı.

Tarafları dinledikten sonra aynı gece Milletvekili Mustafa Cumur’la konuşan, bir sonraki gün ise gerek hastanenin yapılacağı alanda ve gerekse de şehrin üst kesimlerindeki uygun alanlarda bir inceleme gezisinde bulunan Erdoğan Bayraktar, bilgilendirme dosyalarıyla Ankara’ya döndü.

Milletvekili Mustafa Cumur’un hastanenin bu alanda yapılmasında ısrarlı olduğu, TOKİ Başkanı Bayraktar’ın da “Cumur’un isteğinin haricinde bir şey yapmalarının söz konusu olmadığı”nı dile getirdiği öğrenildi.

Öte yandan hastane ihalesinin 29 mayıs’ta yapılacağı ve Başkan Türkmen’in bu aşamada konuya böylesine bir müdahalesinin “pişmiş aşa su katmak” anlamına geleceğini belirten bazı çevreler eleştiri oklarını Türkmen’e yöneltti. Aynı çevreler, Osman Parlayan’ın da Türkmen’e paralel açıklamalarda bulunmasını eleştirdiler.

     Bu gelişmeler ışığında bize ise 29 Mayıs’ı beklemek kalıyor.