Denizden Her çıkanı Yemeyin!

Denizden Her çıkanı Yemeyin!

Uzmanlar denzilerden çıkan her balığın yenebilir olduğu yanlış bir bilgilendirme olduğu konusunda uyarıyor.

Kıyılarımızda her geçen yıl daha fazla görülen ve yırtıcı özelliği nedeniyle balık türlerine zarar verdiği belirtilen balon balıkları, tezgahlarda satışa sunulurken, uzmanlar yoğun toksin içeren bu türün kesinlikle yenilmemesi gerektiğini
bildiriyor.
Akdeniz’de su sıcaklığındaki artışla beraber Kızıldeniz’den Süveyş
Kanalı yoluyla göç eden ve ekonomik değeri yüksek balıkları yiyerek
beslenen İndo-Pasifik kökenli bir tür olan balon balığının (Lagocephalus
sceleratus), Türkiye kıyılarında da giderek çoğalması balıkçıları
endişelendirirken, bilinçsiz bazı satıcıların bu türü tezgahlarına
taşıması tehlikeyi de beraberinde getiriyor.
Tatrodotoksin (TTX) ihtiva ettiğinden kas felci yaparak nefes darlığına
sebep olduğu, dolaşım yetmezliğine bağlı ölümle sonuçlanabilen
zehirlenme yaratabildiği bilinen balon balığı, bu tehlikesine karşın
Mersin’de balık tezgahlarında yerini buluyor.
Kilosu 8.5 YTL’den satılan ve kurbağa balığı olarak da bilinen bu türün,
Kızıldeniz ve Japonya’daki benzerlerine oranla daha az toksit taşımasına
karşın uzmanlar, tüketilmesinin tehlikeli olacağı konusunda uyarılarda
bulunuyor.
Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Cem
Çevik, yaptığı açıklamada, Kızıldeniz ve Hint Okyanusu’na
özgü türlerin Akdeniz’e girmesi ve koloni oluşturup yerli türlerle alan
rekabetine girmesinin ana nedenlerinden birinin Akdeniz’deki su
sıcaklığının artışı olduğunu belirtti.
Akdeniz’de artık tropikalleşme yaşandığını, bunun tüm havzayı
etkilediğini ifade eden Çevik, şimdiden, tropikal türlerden olan ve
tehlike yaratan yosunlar ile balon balığı gibi balık türlerinin havzada
geliştiğini vurguladı.
Çevik, balon balığının birkaç yıl önce Akdeniz’de görülmeye
başlandığını, ancak bu dönemde sayı bakımından dikkat çekici olmadığı
için çok fazla üstünde durulmadığını kaydetti.
Hızla üreyen ve yeni göçlerle sayıları artan balon balığının sıkıntı
yaratmaya başladığını ifade eden Çevik, "Bu türün kıyılarımızdaki
etkileri üzerinde araştırmalar yapılıyor. Ülkemize giren balon
balıklarının çok zehirli olmadığını biliyoruz. Uzakdoğuda bu türün
toksit etkisi çok daha fazla bulunuyor. Ancak yine de bu balık güvenle
tüketilemez" dedi.
Çevik, küresel ısınmayla birlikte balon balığının yanı sıra ekonomik
türlerin de kıyılarımıza girdiğini belirterek, "Balıkçıların en çok
yakaladığı ekonomik tür gümüş balığı, paşa barbunu, nil barbunu,
bıldırcın kefal, deniz turnası ve ceylan balığıdır. Bu türler tüketim
açısından bir sıkıntı yaratmaz. Türkiye kıyılarında 45, Akdeniz’in
tamamında 60’a yakın balık türü bulunuyor" diye konuştu.



BALON BALIĞI


Akdeniz sahillerinde iki çeşidi sıklıkla görülen ve iki ayrı yan çizgiye
sahip, kuyruk sapı dar, kuyruk yüzgeci hilal şeklinde, burnun her iki
tarafında az gelişmiş bir papilla ile birlikte iki adet burun deliği
bulunan ve vücudun gerisinde pul bulunmayan balon balıkları, taşlık ve
yosunlu bölgelerde yaşıyor.
Vücutları grimsi kahverengi, düzensiz açık renkli benekleri bulunan ve
sırt yüzgeci siyah olan balon balıkları, kafalarının da diğer balıklara
göre daha büyük oluşuyla dikkati çekiyor.
Şişkin olmadığı hallerde uzun ince bir vücut yapısına sahip olan balon
balığında, başın arkasında ve vücudun gerisinde kuyruğa kadar dikenler
bulunuyor.
Dipte yatarak başının üstündeki gözleri ile küçük canlıları veya
balıkları görüp avlayan bu balıklar, nisan ve mayıs aylarında
kışladıkları derin sulardan sahillere, bazen de acı su bölgelerine
sokulup, temmuz ve eylül ayları arasında ürüyorlar.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.