Dekan İle Söyleşi

Dekan İle Söyleşi

Fatih Eğitim Fakültesi Dekanı Prof Dr. Alipaşa Ayas ile eğitim üzerine...

Yüksek Öğretim Kumru’nun (YÖK) yaptığı değişimlerle gündemdeki sıcaklığını korumaya devam ediyor. ÖSS de yapılan tarihi değişimin ardından gözler şimdi Fen Edebiyat Fakülteleri ile Eğitim Fakültelerinin üstünde. Yıllardan beri süre gelen eğitim sistemindeki değişiklikler sadece ÖSS ye hazırlanan öğrencileri değil , üniversiteler de eğitim gören öğrencilerimizi de etkilemeye devam ediyor. Eğitim fakültelerinden mezun olan öğrenci sayısının fazlalığının ardından yetmiyormuş gibi şimdi de günden güne artan kolaylıkların sağlandığı fen edebiyat fakülteleri mezunlarını da bu kervana dahil etmek ne kadar doğru yada ne kadar yanlış? Sistem nereye gidiyor ? Bu daha ne kadar böyle devam edecek ? Sorularına cevap bulmak adına Fatih Eğitim Fakültesi Dekanı Prof Dr. Alipaşa Ayas ile görüştük sorunlara çözüm bulmaya çalıştık…

Röp:Süleyman Kumaş

 

AkçaabatAjans: Sayın Ayas; Fen edebiyat fakültelerine verilen formasyonlar neden Eğitim Fakültelerini hatırı sayılır ölçüde alakadar ediyor? Neden fn edebiyat mezunları da formasyon alıp birer öğretmen adayı olmasınlar?

Prof.Alipaşa Ayas: Öğretmen yetiştirme şekli tarihsel süreç içerisinde gelişim ve değişim gösteren bir alandır. İlklerden bir örnek vermek gerekirse ; ardı arkası kesilmeyen başarılarıyla tarihe güçlü bir imza atmış olan Osmanlı döneminde Fatih Sultan Mehmet tarafından o devrin ilk okulları için öğretmen olacaklara özel bir eğitim uygulanıyordu. Bu eğitimde tartışma kuralları ve öğretim yöntemi (Adab-ı Muhasebe ve Usul-i Tedris )adıyla bir ders okutulmuş olması o dönemde dahi eğitim verecek öğrencilerin ne gibi farklarla eğitim alacaklarını gözler önüne koymuştur.

Öğretmenliğin her eğitilmiş kişi tarafından veya bilgiyi binle herkesçe yapılabilecek bir meslek olarak görülmesi beklide tarih boyunca millet olarak yaptığımız en önemli hatalardan birisidir. Ne yazık ki bu hatayı tekrarlayacağımız bir süreç, her fen-edebiyat mezununa eğitimi sürecinde formasyon belgesi de verecek düzenlemeler yapılmakta olması nedeniyle yeniden başlatılmış bulunmaktadır.

AkçaabatAjans: Sizce YÖK ün bu yaptırımıyla ilgili olarak amaçları ne olabilir ? Daha güçlü bir sistem mi , yoksa Türkiye’nin acımasız gerçeği olan binlerce işsiz mezuna boş bir ümit kapısı mı ?  

Prof.Alipaşa Ayas: Zaten dar bir ümit penceresinden bakan Eğitim Fakültesi öğrencilerinin iş olanaklarına yeni ortaklar oluşturmak kime ne kazandıracak ki? Yoksa önemli olan nitelikli öğretmen yetiştirmek değimli? Acaba yetkililer tersi bir duruma hiç kafa yordular mı? Halen her yıl fen-edebiyat fakültelerine 50 bine yakın öğrenci alınmaktadır. Fen edebiyatlardaki programların karşılığı olarak eğitim fakültelerinde bulunan alan öğretmeni yetiştiren programlara ise 3 bin 500 civarında öğrenci alınmaktadır. Bu durumda atanamadığı için sıkıntı yaşayan 3 bin 500 civarındaki mezunun ekmek kapısı olarak gördüğü 300-400 civarlarında öğretmen ataması yapılan bir alanı 50.bine yakın fen edebiyat mezununa açarak ertelenmiş ümitsizlikleri artırmanın ne anlamı var? Günümüzde bazı branşlardaki öğretmen fazlasının toplamda 220 bini aşmış olması ciddi bir sorundur. Öyleyse her fen-edebiyat fakültesi öğrencisine sertifika alma yolunu açmanın gereği var mı?  Yani yoksa mezunlardan başarılı olanlara ve gerçekten çocuklarımızı güvenle teslim edebileceğimiz başarılı bir programdan sonra sertifika uygulaması planlamasına kimin itirazı olabilir ki? Başka çözümler de üretilebilir. Örneğin her üniversitenin sağladığı çift ana dal ve yan dal programları bu amaç için YÖK’ün yapacağı ortak bir düzenleme ile uygulanabilir ve karşılıklı olması da sağlanabilir.

AkçaabatAjans: Sayın Dekanım ; Eğitim Fakültesi öğrencilerinin ÖSS’de Fen-edebiyat fakültesi öğrencilerine hatırı sayılacak bir fark atmaları ve aldıkları eğitimler kıyaslandığında daha zor bir eğitim aldıkları gözler önünde buna rağmen fen-edebiyat mezunları 4 yıl okuyup artı bir yıl da formasyondan sonra öğretmen olup çift diploma alıyorken eğitim fakültesi mezunlarının 5 yıl okuyarak sadece bir diploma almalarını nasıl yorumluyorsunuz ?

Prof.Alipaşa Ayas: Burada şunu vurgulamak gerekir ki ; Eğitim Fakültesi mezunlarının öğretmen olarak atanmalarında yoğun sıkıntılar yaşanırken Fen-edebiyat fakültelerinin kontenjanlarını aşırı boyutta artırmak örgün öğretim proğramları yetmiyormuş gibi ikinci öğretim proğramlarını da açmak sonrada buralarda okuyan gençlerin önünü açmalıyız diye onlara formasyon vermeyi planlayarak başka yerlere zarar vermek ciddi bir sorundur! Başka bir ifade ile Fen-edebiyat fakültelerinin önünü açmanın yolu Eğitim Fakültelerini mağdur etmekten ve öğretmen eğitimini bozmaktan mı geçmeli? Bunun başka yolları bulunamaz mı?

AkçaabatAjans: Fen-edebiyat fakültelerine sağlanan bu kolaylıkta geri adım atılmazsa sizce ne gibi yollara gidilmeli ki bu aradaki haksız sisteme bağlı kayıplar giderilsin , Eğitim Fakültelerinin farkı göz önüne çıksın ?

Prof.Alipaşa Ayas: Eğitim Fakültesi ortaöğretim alan öğretmenliği mezunları fen-edebiyatların ilgili bölümleri ile lisans derslerini ortak almakta sadece 2-3 derste farklılık bulunmaktadır. Buna rağmen fark dersleri vermek koşulu ile eğitim fakültesi mezunlarına aynı zamanda fen-edebiyat fakültesinin ilgili alanının diplomasını vermeye kimse yanaşmamaktadır. Bu ise haksızlığa neden olmakta ve eğitimde fırsat eşitliği ilkesine ters düşmektedir. Bir hak verilmesi söz konusu ise bu karşılıklı olmalıdır. Son alınan kararla fen-edebiyat fakülteleri öğrencilerine kestirme yoldan sertifika verilmesi bu konudaki yeni , fakat sıkıntıları da beraberinde getiren bir uygulama olarak tarihsel süreçte yerini alacaktır.

AkçaabatAjans: Değerli vaktinizi bizlere ayırdığınız için teşekkür ederim.

Prof.Alipaşa Ayas: Ben teşekkür ederim.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Röportaj