Ahmet Yoloğlu'un Haberi.

PKK, önceki gün Şemdinli’de Aktütün Karakolu'na hain saldırısı sonucunda 1 astsubay, 6 uzman çavuş ve 8 er şehit oldu. 2 uzman çavuştan haber alınamıyor.
Genelkurmay Başkanlığı, Hakkari'nin Şemdinli İlçesinde bulunan Aktütün Jandarma Sınır Bölüğüne bölücü terör örgütünün Irak'ın kuzeyinde bulunan unsurları tarafından önceki gün yapılan saldırıda, 15 güvenlik görevlisinin şehit olduğunu bildirdi. Saldırı Trabzon’un Akçaabat ilçesi’ndeki 5 ay önce yaşanan acıyı tekrar tazeledi. 5 ay önce aynı karakola yapılan saldırıda yaşamını kaydeden Akçaabatlı Gökhan Uzun’un annesi Esma Uzun yapılan saldırıyı evinin tarlasında çalıştığı sırada öğrendi.

9 Mayıs 2008 tarihinde aynı karakola yapılan hain saldırıda yemek yediği sırada yaşamını kaybeden anne Esma Uzun teröre lanet yağdırırken oğlunun ölümünden sonra bu saldırı ile bir kez daha sarsıldığını söyledi.

Günebakış Gazetesi şehit annesi ile çalıştığı tarlada konuştu. Oğlunun şehit düştüğü karakolda yeni şehitlerin verilmesinin bir kez daha acılarını tazelediğini ifade ederek, “Bu şehitleri görünce içimden bir ağlama geliyor. Oğlumun şehit düştüğü karakola yeniden saldırı olduğu ve 15 askerin şehit olduğunu duyduğumda bir kaz daha yıkıldım. Evde duramıyorum. Bağ bahçemiz var. Onlarla uğraşarak acımızı dindirmeye çalışıyoruz. Ama gelen yeni şehit haberleri ile acımız daha artıyor. Ama ne yapacağız. Evlat acısı hiçbir şeye benzemiyor. Benim anam 29 yıl önce hayatını kaybetmişti. Oğlumun acısının yarısı kadar yakmadı beni. Ama yapacak olduğumuz hiçbir şey yok. Alnında o yazılıydı o oldu” dedi.

5 ay önce saldırı yapılan karakola yine saldırı yapılmasının ve bu konuda önlem alınmamasının düşündürücü olduğunu dile getiren anne Uzun,  Yani 5 ay önce bir saldırı oluyor. 6 can gidiyor. Bu canlardan bir tanesi de benim evladım. Aradan 5 ay daha geçiyor. Bu kez 15 can gidiyor. Bu saldırılara gerekli önlemler alınmıyor. Alınsa zaten bu kadar şehit vermeyiz. Ben yavrumu sırtımda yüzlerce metre dağdan aşağıya indirip çıkartarak büyüttüm. 21 yaşına kadar büyüttüğüm çocuğu vatani görevini yapmak için gönderdim. Ama aradan birkaç ay geçtikten sonra oğlunun ölüsü gelsin sana. Bunu hiç kimse kaldıramaz. Akıl kalmıyor sende. Oğlumun odasına gidiyorum orada ağlıyorum. Çıkıyorum mezarına orada ağlıyorum” dedi.

BAYRAMDA OĞLUMUN ARAMASINI BEKLEDİM AMA ARAMADI

Geçen Kurban Bayramı’nda oğlunun kendisini aradığını ancak Ramazan Bayramı’nda oğlundan telefon beklemesine karşılık telefonun çalmadığını kaydeden acılı anne, “Geçen bayramda bayramın birinci günü beni aradı bayramımı kutladı. Bu bayramda da  aramasını bekledim. Saat 9 oldu, 10 oldu aramadı. Daha arayan yok soran yok. Çıktım mezarına ağladım. Ama yapacak bir şey yok. Allah’a sığındım. Allah büyüktür. Şimdi kaç kişinin yüreği yanacak. Benimkisi evli değildi. Şimdi ölenlerin kaç tanesinin çocuğu vardır. Kaçının hanımı hamiledir. Ben televizyon açmıyorum. Sabahleyin oğlumun şehit düştüğü karakola yeniden saldırı olduğunu dönünce tüylerim diken diken oldu. O haberi aldığımda sanki oğlum ölmüş gibi üzüldüm. Eskiden bu acıyı bilmezdik. Yaşamadıktan sonra anlayamazdık” şeklinde konuştu.

5 ay önce Şemdinli'de Aktütün Karakolu'na yapılan hain saldırıda şehit olan Gökhan Uzun’un annesi Trabzon’da şehit verilen aileleri ziyaret edip acılarını paylaşıyor. Oğlunu kaybettikten sonra Çaykara’daki şehit törenine katılan anne Esma Uzun Çarşıbaşı’lı şehit ailesini de ziyaret edeceğini söyledi. Acılı anne Günübakış Gazetesi’nin sorularına içtenlikle yanıt verirken siyasileri de eleştirdi.

Askerlerin neden şehit olduklarına anlam veremediğini ifade eden Anne Uzun; “Biz çocuklarımızı şehit veriyoruz. Toprak mı alıyoruz. Ben Almanya’da yaşadım. Kıbrıs Savaşı sırasında Almanya’daydım.  Kana düşman askerlerinin bastığını gözlerimle gördüm. Ama sonuçta Kıbrıs’ı aldık. Şimdi ise neyi alıyoruz. Ben oğlumu vatana verdim: sonrakini de vereyim. Ama nereye kadar. Ne alıyoruz. Dolan dolan elde bir şey yok. Kadın kafamla benim aklım bir şey mi kesmiyor” dedi.

Kendisini başsağlığına devletin tüm kademelerinden insan geldiğini ancak hiçbirisinin oğlunun mezarına çıkmadığını ve bu durumun kendisini üzdüğü kaydeden acılı anne, “Oğlumun şehit olmasından sonra çok insan geldi evime. Allah hepsinden razı olsun. Ama gelen evin yanından döndü. Hiç kimse oğlumun mezarına gitmedi. Devletin büyüklerinin hepsi geldi. Ama bir tanesi oğlumun yanına çıkmadı. Gelen başın sağ olsun dedi döndü. Bende herkese başın sağ olsun derim. Ondan sonra dönerim kendi işime bakarım. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Milletvekilleri Akçaabat’a bir şehitlik yapılmalı diyorlar. Demek ki daha Akçaabat’ta ve Türkiye’de daha ne kadar daha şehit vereceğiz” diye konuştu.

Çarşıbaşı’lı askerin şehit olmasından da üzüntü duyduğunu kaydeden Uzun, “Çarşıbaşı’nda bir şehit olmuş. Onun cenazesine gidemedik. Çünkü haberimiz olmadı. Olsaydı mutlaka gidecektik. Televizyonu dün açtım şehidin haberini vermesini bekledim. Ama onu da televizyon vermedi. Benim oğlumdan sonra bir şehit de Çaykara’ya gelmişti. Onun cenazesine katılmıştık. Ama Çarşıbaşı’nda katılamadık. İnşallah birkaç gün sonra onları ziyarete gideceğiz. Çünkü onların derdini en iyi biz biliriz. Çünkü o acıyı biz yaşadık. Allah askerlerimizin ömrünü uzun etsin. Ama niye bu kadar askerimiz ölüyor. Bunu anlamıyorum. Şimdi dünyadan çıkayım ama şehidin cenazesine gitmek istemiyor. Allah izin verdikçe şehitlerin cenazesine gideceğiz” ifadelerine yer verdi.