Akçaabat Sporda geri gitti

Akçaabat Sporda geri gitti

Akçaabat'tan yetişen önemli spor adamlarından Osman Kalyoncu ile Akçaabat sporu hakkında konuştuk.

 

Röportaj:Derviş ALTUNTAŞ

 

Akçaabat Haber: Kendinizden biraz bahseder misiniz?

 

Osman Kalyoncu: 1965 Trabzon doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Trabzon’da tamamladım. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü mezunuyum. Yüksek lisansımı da aynı üniversitede tamamladım. İstanbul Halide Edip Adıvar Lisesi’nde başlayan öğretmenlik hayatımı Validebağ Anadolu Sağlık Meslek Lisesi ve Sultantepe İlköğretim Okulu’nda Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni olarak sürdürdüm. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu’nda öğretim görevlisi olarak görev yaptım. Ayrıca Kardeşlerimle GYMNASIUM SPORTS HEALT CLUB adında Maltepe ve Beykoz’da  spor tesisleri işletmeciliği danışmanlığı görevime devam ediyorum.

Akademik yönü de olan bir spor adamısınız. Bilgilerinizi pratiğe dökme imkânı bulabildiniz mi?

Kalyoncu: Elbette. Branşım olan hentbolda başta Arçelik Spor Kulübü olmak üzere birçok kulüpte antrenörlük yaptım. Arçelik Spor Kulübü Bayan Hentbol Takımı’nda 3 yıl üst üste yardımcı antrenör olarak Türkiye Şampiyonluğu yaşadım. Aynı kulübün Genç bayan takımı ile de yine 3 kez Türkiye Şampiyonluğu’na ulaştım. Arçelik dışında da birçok spor kulübünde yıldız ve genç bayanlar antrenörü olarak hizmet verdim.

 

Akçaabatlı olduğunuzu biliyoruz. Akçaabat’ın dışında olan bir spor adamı olarak ilçemizdeki sportif faaliyetleri nasıl buluyorsunuz?

Kalyoncu: Akçaabat, sportif anlamda da başarılı bir geçmişe sahip bir ilçe. Ama Akçaabat’ta her şeyde olduğu gibi sportif alanda da bir gerileme ve başarı azalması görüyorum. Nüfusun artmasına paralel olarak seçme şansı da artarken başarı buna paralel bir artış sergilemedi. Bundan 25 yıl önce, 1982 yılında Tütünspor’un hentbol şubesi vardı. Şimdi rahmetli olan Hüseyin reis ile Baki Yorulmaz, Adnan Murat, Erdoğan Koser ve Ali Osman  hentbolu Akçaabatlılar’a sevdirmişti. Ancak bu kuşaktan sonra hentbol sporuna ilgi azaldı, hatta neredeyse yok oldu. Kulüplerin futbola yönelmeleri bunda baş etken olmuştur. Saten sadece hentbolda değil tüm spor dalları için de bunu söylemek mümkün. Akçaabat’ta sporda bir geriye gidiş söz konusu. Geriye gidiş dediğim eskiye dönüş değil. Hani sportif faaliyetler eskisi gibi olsa.

 

Peki, bu kötü gidişi iyi yöne çevirmek nasıl mümkün olacak? Bu anlamda yapılabilecek şeyler nelerdir?

Kalyoncu: Bunun için ilçedeki tüm okullarda görev yapan Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni olan meslektaşlarıma büyük görev düşüyor. İmkânları geçmişe nazaran çok daha iyi olan okullarımız sporcu yetiştirmede ve gençleri farklı branşlara yönlendirmede büyük bir rol üstlenebilir. Bu öğrencilere rehberlik yapabilecek kapasitede öğretmenlerimizin ilçede bulunduğu kanaatindeyim. Tabii ki her şeyin olduğu gibi bunun da sadece öğretmenlerle başarılabilecek bir iş olduğunu söylemiyorum. Okul-aile-kulüp üçgeninde oluşturulacak başarılı bir organizasyon yapısının koordinesinde çok başarılı sporcular yetiştirmek hiç de zor olmaz.

 

Hemen herkes bir konuda fikir üretip taşın altına elini koymaktan imtina eder. Siz de aynısını mı yapacaksınız yoksa ilçeniz için yapabileceğiniz şeyler var mı? Spor hayatının gelişimine nasıl bir katkınız olur?

Kalyoncu: Akçaabat benim doğup büyüdüğüm bir ilçe. Tabii ki onun için yapabileceğim bir şey varsa görevden kaçmam. Bugüne kadar da kaçmadım. Ancak, 10 yıldan beri bana bu konuda herhangi bir talep gelmedi. Buna rağmen ben yine de elimden geleni yapmaya hazırım. Zaten bundan önce de ilçem için birçok şey yaptım. Kendi imkânlarımla tedarik ettiğim bir mini golf sahasını Akçaabat’a kurmak için Belediye Başkanımız Şefik Türkmen’le konuştum. Sağolsun o da bu sahile bu sahayı inşa edeceğine söz verdi. Zaten sportif gelişim için o sporun yapılacağı tesis şart. Söğütlü’de yapılan Atletizm Pisti bu anlamda bir kazançtır. Oranın çok iyi değerlendirilmesi lâzım. Salon sporları için de benzeri tesisler yapılmalı. Ben de ileride Akçaabat’a yakışan çok katlı bir spor merkezi yapmak için çalışmalarımı yürütüyorum. İnşallah bu projeyi hayata geçireceğim.

 

Belediye’nin golf sahasına sağladığı destek güzel. Peki, gençleri sportif faaliyetlere çekmek için belediyelerin yapabileceği şeyler yok mu?

Kalyoncu: Olmaz mı? Bu konuda belediyelere büyük görev düşüyor. Belediyelerin bazı spor kulüplerine destek verdiklerini görüp seviniyoruz; ama bunun sadece futbolla sınırlı kalmasına ise üzülüyoruz. Yukarıda bahsettiğim okul-aile-kulüp üçgeninin koordinasyonunda belediyeler etkin bir unsur olarak rol alabilir. Kaldı ki gençler için saha ve salon yapmak da belediyelerin görevleri arasında. Şimdi gençlik merkezleri oluşturulmaya başladı. Bir tanesi de Akçaabatımız’a yapıldı. Başına da meslektaşım Veysel Sivrikaya atandı. Sivrikaya’nın bu konuda Akçaabat’a çok güzel katkılar yapacağından hiç şüphem yok. Özellikle plaj voleybolu, voleybol ve hentbolda birçok başarının yakın zamanda geleceğine inanıyorum.

 

Akçaabatla ilgili tespitleriniz ve yapılabilecek şeylerle ilgili görüşlerinizi öğrenme imkânı bulduk. Peki, sportif birikiminizi başkalarına aktarmada zorlanıyor musunuz?

Kalyoncu: Hayır. Mesleki birikimimim bir kısmını aktarmak için bir kitap yazdım. “Antrenman ve Müsabaka Bilgisi” isimli 850 sayfalık bu kitabımda sporcuların en çok ihtiyaç duydukları konulara değindim. Büyük ilgi gördü. Birçok okulda kaynak kitap olarak kullanılıyor. Büyük bir boşluğu da doldurdu. İhtiyaç halinde yeni kitaplarla da bilgi birikimimi sporculara aktarmayı sürdüreceğim.

 

Akçaabatlı gençlere bir mesajınız olacak mı?

Kalyoncu: Ben “Sıhhiye” Mustafa Kalyoncu’nun torunu, “Terzi Özcan”ın oğluyum. Akçaabatlılığımla gurur duyuyorum. Akçaabatlı gençlerin de başarılı olmaları en büyük arzum. Gelecek vaat eden gençlerin her zaman yanındayım. Onlara tavsiyem okullarında mutlaka bir spor dalıyla ilgilensinler. Spor dalının çok da önemi yok. O dalda ilerlemeye çalışsınlar. Ben Akçaabat’a belki uzağım ama yardımımın dokunacağı gençlere de bir o kadar yakınım.

Değerli zamanınızı bizlere ayırdığınız için teşekkür ederiz.

Kalyoncu: Ben teşekkür ederim. Buradan benin yetişmemede emeği geçenlere saygılarımı sunuyorum.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
14 Yorum
Röportaj